Mehmet İren

Hürriyet

Ustalık dönemi!

'Evini tadilata sokasın' ihtiyaç duyana mükemmel bir beddua olabilir. İnsanı dört yıl yaşlandıran, stres testi görevi gören, sabır taşı çatlatan zorlu bir süreçBeni genel olarak hep güldürmüş, gülemeyeceğim bir ortamdaysam da içime içime müstehzi bir ifade atmama sebep olmuştur 'ustalık dönemi' kavramı. Çünkü sanki matah, iyi bir şeymiş gibi söylen

'Yapı marketlerde ışıksızım'

Bazı şeyleri yıkıp yeniden yapma zorunluluğu çerçevesinde yapı marketlerde geziyorum. Mutsuzum! Her seçiminin neden kötü olduğunu sana izah eden çalışan birey mi ararsın, çalışmak istemediği için her soruya yarım ağız cevap veren mi...Bu yapı marketlerde iki tip çalışan birey var. Biri görevinin başında, motive, dükkân sahibi gibi, yardımsever, iş

Rusçası olmayana ev yok!

Kiril alfabesi okuyamayana sarı sitede ilan az çıkıyor. Daha bunun 'Bir yıllık peşin isteriz'i var, bilmemnesi var. Gidelim buralardan derseniz de kastınız Demirkazık etekleri değilse kiralar, satılıklar her yerde almış başını gitmiş...Selamlar. Rusçanız ne durumda Valla akıcı değilse şu sıralar İstanbul'un pek çok semtinde ev bulmanız biraz zor, b

Yenisi, eskilerin yerini tutmuyor

Kış girişine Dünya Kupası koymuşsun, tuhaf tuhaf yasaklara uymuşsun... İzliyoruz izlemesine ama aklımız hep eski kupalarda açıkçası.Roberto Baggio, 1994 Dünya Kupası finalinde kaçırdığı penaltıyı hâlâ ara ara rüyasında görüyormuş. "Her seferinde gol oluyor" diyor. Ben de dönem dönem rüyalarımda ve baktığım başka yerlerde, mesela aktüel Dünya Kupası

'Saygı duymak lazım!'

Ailesini kuantumdan reiki'ye, kurşun döktürmeden 'human design'a uzanan geniş bir skalada spiritüel işlere kaptıran arkadaşım inceden delirdi. Sakinleştirmesi bana düştü.Yazar Philip Pullman'ın çok güzel bir çıkışı var, ara ara açar izlerim. Şöyle diyor: "Kimsenin hayatını, onu şoke eden bir şey duymadan yaşamak gibi bir temel hakkı yoktur. Hayatın

Al yeşili, vur sarıya!

İstanbul'un ulaşımını tekeline alan iki yapı birbirine gireyazmış. Bu güzide kavgada taraf tutulur mu, tutulursa kim tutulurİki tane hiç hoşlanmadığınız kişi, kurum, yapı düşünün... Bunlar birbirleriyle son derece şiddetli bir kavgaya girsinler. İnsanın içi bir hoş oluyor değil mi Martı ile Taksiciler Odası arasında çıkan kavgaya benim de bu gözle

Az Batı havası alıp memlekete dönmek...

İltica başvurusunda rekor kırmış, 'green card' başvurularında siteyi kilitlemişiz bu yıl. Bir hafta cennet vatandan uzak kalıp geri dönmüş bir kişi olarak bu konunun sebeplerini düşünüyor, bir yandan da yaya geçidinde durduğum için arkamda kornaya basan kardeşle ağız dalaşına giriyorum mecburen.Geçen haftayı bir vesileyle monarşisiyle ünlü Batı'da

WhatsApp'sızlığın serinliği

Haber kaynağı WhatsApp olduğu için aplikasyona giremeyince uygulamanın çöktüğünü de öğrenemeyenler olabiliyor. Buna biz WhatsApp paradoksu diyoruz...Gerçek bir hikâyeden uyarlanmış 2000 yapımı, 'Kusursuz Fırtına' (The Perfect Storm) isimli bir film var. Av sezonunu pek parlak geçirmeyen balıkçı teknesi mürettebatı, sezon kapanmadan son bir av denem

Türkçe için gereksiz bir kelime: Kaldırım

İnternette kaldırım teröristi scooter'lara yönelik dip dalganın arttığını görüyorum. Seviniyorum ama içim umut doluyor diyemem.Sosyal medyada her gün onlarca kaldırım fotoğrafı paylaşılıyor. Şu anda birine bakıyorum mesela. Kaldırımın tamamı elektrikli scooter'lar tarafından kapatılmış. "Bu scooter ve bisikletler ulaşımı kolaylaştırmak yerine zorla

Randevu unutmak bir büyük kentli günahıdır

Terapistler, veterinerler, spor hocaları gibi kategoriler verdikleri randevuyu unutamazlar. İnsanlar o bir saatlik yeri bulup da açabilmek için ne zahmetlere katlanıyor. Herkes iki rekat konsantre olsun yaptığı şeye...Arkadaşım geldi. Burnundan soluyor. Terapisti randevularını unutmuş. Sonra unutmamış da son anda ertelemesi gerekmiş gibi yapmış. "H