Dinamo hezimeti sonrası Antalya galibiyeti önemliydi elbet, ancak üç puandan bağımsız zayıf oyun Tedesco'nun Nice karşısında da 4-1-4-1 tercihinin sorgulanmasına sebep olabilirdi. İtalya'nın tanımıyla savunması güçlü, orta sahası hareketli Fransız ekibi karşısında İsmail'i tek bırakıp, Talisca-Asensio ikilisini aynı anda sahaya sürmek ciddi risk barındırıyordu. Ancak maçın hemen başında Talisca'nın kontra pası, Kerem'i Fenerbahçe'deki ilk golüyle tanıştırınca, sarı lacivertliler rahatladı, Nice korktu.
Tek kişilik ordu İsmailSezona iyi başlayamayan, özellikle deplasman performansı yerlerde sürünen Nice'in pres görünce saçmaladığını fark eden Fenerbahçeli oyuncular doğru bir kurguyla vites artırıp ikiyi bulduğunda tribünlerin daha fazlası için beklentiye girmesi kaçınılmazdı. Ancak bir penaltı golü sarı lacivertlilerin ahengini bozdu. Temsilcimiz ilk yarıyı galip kapatsa da ikinci yarıda oyunu kontrol eden Nice oldu. Bu durumda Fransızların skor üretme arzusu kadar orta sahayı tek başına savunan İsmail'in yorulması da etkiliydi.
Sakın skor aldatmasınTedesco'nun üst üste hamlelerle kontrolü ele almaya çalışması kısmen başarılı oldu. Fenerbahçe skoru geliştiremese de oyunu dengeleyerek üstünlüğünü korumayı başardı. Ama skor kimseyi yanıltmasın. Evet, belki Fenerbahçe belki de sezonun en iyi maç başlangıçlarından birini yaptı ve kazandı. Fakat oyunun geneline bakıldığında sarı lacivertliler dengi olmayan bir rakip karşısında ezici bir performans sergileyemedi. Hâlâ bireysel performanslar eksik, takım oyunu yetersiz.