Hikayesi benzer takımların mücadelesine Viktoria Plzen ev sahibi, Fenerbahçe konuk olarak çıktı. Yeni hocasıyla 5'te 5 yapan, Roma'yı İtalya'da yakan Çek ekibi formunun zirvesindeydi. Ama Fenerbahçe de boş değildi hani. Mourinho'nun kayalara vurduğu gemiyi önce tamir eden, sonra da rotaya sokan Tedesco, derbinin de moraliyle zafer vaat ediyordu sarı lacivertlilere. Ama bu kadar diri bir rakip karşısında bu kadar kapsamlı bir rotasyon ne kadar doğru ne kadar ihtiyaçtı tartışılır. Zira oyuncu performansları yükselse de, oyun gücü henüz sabitlenmemiş Fenerbahçe beklenen performansa yaklaşamadı bile. Temsilcimizin altıda bir değerindeki Çekler istedikleri gibi tıp koştururken, En-Nesyri, Oğuz ve Szymanski'nin eksik oyunu bu değirmene su taşıdı.
On bir kişiyle çok eksikHadi gelin, eğri oturalım ama sözümüz doğruluktan yana olsun; galibiyet serisindeki maçların hiçbirisinde çok iyi değildi Fenerbahçe. Belli periyotlardaki tempo ve bireysel çabalar ileri çıkarmıştı sarı lacivertlileri. Özellikle de derbide. Rakip disiplinli, fizikli ve tempolu olunca Fenerbahçe'nin tüm defoları ayan oldu. Skriniar rakipleri duvar örmenin yanı sıra arkadaşlarının açıklarını da kapatarak devleşmese savunmada başka şeyler konuşurduk. Yeteneği ve aklı tam ancak fiziksel hali ham Talisca, bir de En-Nesyri'ye servis yapmak zorunda kalınca hepten etkisiz kaldı. Faslıyı sorsan, Fenerbahçe'den çoktan kopmuş, aynı Szymanski gibi. Oğuz desen ger zamanki gibi solda kayıp!
9