Ekol oluşturmak dışında çare yok

17 yaşında bir genç olduğunuzu düşünün... Okul seçeceksiniz. İsmi büyük, namı yürümüş. Güzel! Biraz daha detaylı bakayım diyorsunuz. Sahibi, okulu, eğitimde devrim yaptıracağım diye almış. Hemen bir müdür atamış. Ama 3 ay sonra kapıyı göstermiş ve yardımcısını göreve getirmiş. Sonra asla görev vermem dediği eski sahipten kalma bir müdürü göreve getirmiş. 1 yıl sonra kovmuş. Ardından eski öğrencilerden biri göreve gelmiş o da öğretim yılını tamamlayamamış. Ve bu kısır döngü durmaksızın devam etmiş. Tabii hocalar, öğrenciler de gelip gitmişler. Ha bu arada müdür değişir, sorun değil... Ama onunla kalmamış. Vakfın müdürü de sürekli değişmiş. Okul toplamda 1 yıldan fazla müdürsüz kalmış. Bu kadar da değil. Öyle sistem değişiklikleri yapılmış ki. Okul neredeyse bir yıl İngilizce, bir yıl Fransızca, bir yıl Türkçe eğitim vermiş.Asıl önemlisi, önümüzdeki sene hangi müdürle ve öğretmenlerle devam edileceği belli değilmiş. Hatta ne hangi dille eğitim yapacağı, ne fen lisesi mi Anadolu lisesi mi olacağı. Bu tabloya baktığınızda bu okulu tercih eder misinizFenerbahçe insan öğütüyorProblem biraz bunun gibi. Fenerbahçe sadece insan öğütmekle kalmıyor, sürekli yöntem değiştiriyor. Bir metot oluşturamıyor. Yani Cocu'dan sonra Yanal, ondan sonra Bulut, sonra Pereira'yı getirmek sadece isimleri değil, tüm çalışma ve oyun sistemini bir oraya bir buraya savurmak demek. Bu kadroyu oluşturan herkes için depresyon