Takıntının esiri aşkın özgür bireyi

İlişkiler konusunda en sık karşılaşılan soru "Hissettiğim şey gerçekten aşk mı, yoksa takıntı mı" şeklindedir. Günlük hayatta birçok kişi bu iki duyguyu birbirine karıştırır. Çünkü her ikisi de yoğun bir ilgi, güçlü bir bağlılık ve zihni sürekli meşgul eden bir enerji taşır. Ancak bu benzerliğin altında çok önemli farklar vardır. Takıntı çoğu zaman aşkın kılığına girer; kişi de bunun ayırdına varamadığı için duygunun sağlıklı mı yoksa zarar verici mi olduğunu anlayamaz. Oysa bu ayrımı yapabilmek, bireyin hem ilişkilerini hem de kendi ruhsal bütünlüğünü koruması açısından kritik bir öneme sahiptir.

Haberin Devamı

AŞKIN BELİRTİLERİ

Aşk, insanın içinden taşar; baskı yapmaz, zorlamaz. Bir ruhun başka bir ruha dokunma halidir. Sevdiğin kişinin varlığı seni büyütür, genişletir, nefeslendirir. Aşk, karşılıklı akış ister, iki insanın birbirini olduğu gibi kabul ettiği yumuşak bir alan yaratır. Gerçek aşk, bağımlılık değil; iki özgür insanın ortak yürüyüşüdür. Korkuya değil, güvene yaslanır. Yıpratmaz, tamir eder. "Sen iyi ol ki ben de iyi olayım" duygusunu verir.

TAKINTI BELİRTİLERİ

Takıntı ise zihnin çerçevesine sıkışmış bir resim gibidir; aynı görüntü tekrar tekrar önüne gelir, kaçamazsın. Takıntı, kişinin kontrolü dışında büyüyen zihinsel bir düğümdür. Sevdiğini sandığın şey aslında kaybetme korkusuna, terk edilme endişesine, onaylanma ihtiyacına bağlanmıştır. Takıntı, kişiyi daraltır, esir alır. Aşk genişlerken takıntı sıkıştırır. Aşk güçlendirirken takıntı tükenmeye götürür. Aşk, insanı özgürleştirir, takıntı ise insanı kendine tutsak eder.

VEREBİLECEĞİ ZARARLAR

Takıntı uzun vadede ruhsal enerjiyi tüketir. Kaygıyı artırır, özgüveni zedeler. Kişiyi sosyal ilişkilerden uzaklaştırabilir, iş verimini düşürür, uykusuzluk ve yeme bozukluklarına yol açabilir. En önemlisi ise, insanın başka birini sevme potansiyeliyle birlikte kendini sevme kapasitesini de zayıflatır. Çünkü takıntı aşırılaşınca kişi karşısındakini değil, kendi zihnindeki versiyonunu sever. Gerçeklik kayar, ilişkiler bozulur.

KURTULMANIN YOLLARI

Haberin Devamı

1- Düşüncelerini adlandır Zihninde dönüp duran sahneleri fark et. "Bu bir düşünce, gerçek değil" diyebilmek ilk adımdır.