O hayat aslında bizim hayatımız

Adile Naşit'in hayatının film olacağı haberi beni çok heyecanlandırdı. Gerçi bu tür hayat öyküleri sinemaya uyarlandığında bazen hayal kırıklığı yaratıyor ama ben umudumu koruyorum.

Bergen, Naim Süleymanoğlu, Müslüm Gürses, Murat Göğebakan, Barış Akarsu, Cem Karaca gibi isimlerin hayat öykülerinden oluşan filmler elbette ilgi çekti, izlendi. Ama Adile Naşit farklı... Oynadığı filmlerdeki canlandırdığı karakterler hayatın içinden oldu her zaman. O karakterler bazen annemizdi, bazen büyük annemiz. Bazen komşumuzdu, bazen halamız, teyzemiz. Fedakar, evlatları için her şeyi göze alan, aileyi bir arada tutmak için çabalayan, bütün zorluklara karşı umudunu ve neşesini kaybetmeyen, uğraşan, didinen ve sahip olduğumuz değerlerin ne kadar önemli olduğunu bize gösteren karakterler. Özel hayatında bir evlat acısı yaşamış olan Adile Naşit'in gözlerindeki hüznü de yaşadık, o kendine has gülüşüyle herkesi neşelendirdiğini de... Bir dönem TRT'de 'Uykudan Önce'yi sunarken minik yavruların masalcı teyzesi oldu, bir kuşak onunla büyüdü. Zor bir film olacak, biliyorum, Barış Manço'nun hayatı için yapılan film görüşmeleri yarıda kaldı mesela. Olmadı, yapımcıların görüşü ile Manço Ailesi'nin görüşü birbirine uymadı. Çünkü Barış Manço'nun hayatı da bizim hayatımızdı. 'Adile' filminin oyuncu kadrosuna baktığımda, tanınmış isimlerin olmamasını bir avantaj olarak gördüm. 'Adile' rolünü oynayacak Meltem Kaptan'ın "O bir rol değil, ruh hali" demesi çok önemli. Tabii filmi Çağan Irmak'ın yönetecek olması ve yapımcılığını BKM'nin üstlenmiş olması filmle ilgili beklentilerimizi daha da artırıyor. Umarım ortaya herkesin "İşte bu" diyeceği bir yapıt ortaya çıkar.

Haberin Devamı

BU BAŞARI GÖLGEDE KALMAMALI

Aysu Türkoğlu daha 23 yaşında. Dünyanın en zorlu 7 açık deniz yüzüşü olarak belirlenen Okyanus Yedilisi (Ocean 7) etabından 4'ünü, Manş Denizi'ni, Kuzey Kanalı'nı, Cook Boğazı'nı ve Catalina Kanalı'nı da geçmişti. Son olarak Havai Adası'nda yer alan Ka'iwi Kanalı'nı da 21 saatte yüzerek geçti. Böylece bu kanalı geçen en genç Türk yüzücü oldu. Bu çok önemli başarı ne yazık ki ülkenin politik ve ekonomik gündemi arasında eriyip gitti. Ama öyle olmaması gerek. Aysu, ciddi anlamda tarih yazıyor. Dünyanın her yerinde bayrağımızı dalgalandırıyor, ülkemizin adını duyuruyor. Üstelik bunu çok zor koşullarda başarıyor. Aysu, Instagram hesabında 21 saat süren zorlu maratonun ardından vücudunda meydana gelen deformasyonları göstermiş. "Şu an bedenim, güneşin, tuzun ve deniz canlılarının bıraktığı izleri taşıyor. Yanıklarım, kaşıntılarım, hatta dilimdeki yanıklardan konuşmakta zorlandığım anlarım var. Ama bu izler, bu yorgunluk hepsi bu yolculuğun bir parçası" diye not düşmüş. Milyon dolarlar kazanan bir futbolcunun sahada ayağına aldığı küçük bir darbe sonucu bileğinde oluşan ödemi bile günlerce konuşuyoruz. Ama işte Aysu futbolcu değil ya, yaşadığı zorlukların adı bile anılmıyor maalesef. Bu arada elbette Aysu'yu bu yolda yalnız bırakmayan başta Vestel olmak üzere sponsorları da alkışlamak gerekiyor. İyi ki varlar, iyi ki Aysu ile bu yola birlikte çıkmışlar.