Bitmiş bir ilişkinin ardından kendini de bitmiş, yıkılmış ve sanki hiç iyileşemeyecekmiş gibi hissetmen çok doğaldır. Yaralısındır, duygusal dünyanın en büyük afetini yaşamışsındır belki de. Hüzünlü şarkılar, kadehlerde aranan teselliler, durup dururken gelen ağlama krizleri ve bitmek bilmez bir özlem... Bir yandan da öfke sıkıştırır kalbini. İntikam alma hissi her an delice bir şey yapmaya iter insanı. Günler geçmez, geceler bitmez. Aynaya baktığında sadece kırık bir versiyonunu görürsün; çünkü kalbin parçalanmışsa yüzün de gölgesini taşır. "Kırık kalpler durağında" bekliyorsundur çünkü. Seni hayata taşıyacak çok sayıda otobüs geçer o duraktan ama hiçbiri ilgini çekmez. Duraktan kurtulma çaban da yoktur. Sanki bu acıyı yaşamaya devam edersen, o vefasız sevgili de seninle birlikte kalmaya devam edecektir. Öyle ya, acı biterse o da bitecektir ama bunu istemiyorsundur.
Haberin DevamıACIYLA YAŞAMA İSTEĞİ
Ama unutmaman gereken bir şey var, kırık kalpler durağı kalıcı bir konaklama yeri değildir. Orası bir bekleme alanıdır; nefes toplama, güç biriktirme, yeniden düşünme ve iyileşme alanı...
1- KENDİNE YAS TUTMA İZNİ VER
Aldatılmışsın, terk edilmişsin ya da ihmal edilmişsin. Üzülecekin elbette, hem de çok üzüleceksin. "Acımadı ki..." yalanına sığınma sakın. Çünkü duygularını bastırdığında sadece iyileşme sürecini uzatırsın. Birkaç gün ya da birkaç hafta... Kendine izin ver. Ağla, yaz, konuş, anlat. İyileşmek önce içini boşaltmakla başlar.
2- DEĞERİ KARŞI TARAFTA ARAMA
Kalbin kırılan insanların kendisine en çok sorduğu soru "Ben yetemedim mi Nerede hata yaptım" sorusudur. Oysa mesele senin yetersizliğin değil; karşındakinin kapasitesi, vicdanı, sınırlarıdır. Seni aldatan, terk eden, değersizleştiren biri senin değerin hakkında hüküm veremez. Sen hâlâ sensin. Tüm bu olan bitene kendi aynandan bakmayı yeniden öğrenmelisin.
3- RUTİNLERİNİ DÜZENLE
Kırık kalpler durağından hayat otobüsüne bindiğinde yolun kısa olmadığını bil. O otobüs seni mutluluğa taşıyacak ama bu, bir anda olmayacak. Ama her gün yaptığın küçücük bir hareket bile değişimin habercisi olur. Sabah kahveni dışarıda iç, üç durak fazla yürü, bir kitap al. Beyin, hareket gördükçe yeniden yapılanmaya başlar. Durmak acıyı büyütür, adım atmak ise onu hafifletir.

3