Gerçekten zormuş Yonca
Geçen hafta bu köşede, Ebru Şallı-Uğur Akkuş ile Melek Mosso- Serkan Sağdıç çiftlerinin evliliklerine bir şans daha vermeleri üzerine "Bu İş Çok Zor Yonca" başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda işlerinin çok zor olduğunu, çünkü bir evlilikte ayrılığın bir kez dile getirildikten sonra geri dönüşün pek de mümkün olmadığını belirtmiştim.
Ebru Şallı hafta içinde yeni bir açıklama yaptı. Eşinden psikolojik şiddet gördüğünü hatta bu şiddetin arkadaşlarına ve yakın çevresine de uygulandığını söyledi. Eşine karşı koruma kararı da aldırdı. Ebru Şallı açıklamasında evliliğin mahremiyetine duyduğu saygıdan dolayı şiddet konusunda bugüne kadar sustuğunu söylüyor. Oysa şiddetin mahremiyeti olmaz. Sustukça, dozu artar. Sonra bir de bakarsınız ki ya hastanedesiniz ya da... Her neyse, belli ki sorunsuz bir boşanma olmayacak. Ebru Şallı evladını kaybeden bir anne. Zaten bir insanın dünyada yaşayabileceği en büyük acılardan birini yaşamış. Umarım kısa sürede bu işten kurtulur.
Haberin DevamıYAŞ SINIRI GELMELİ Mİ
Bazı ülkeler sosyal medya kullanımına yaş sınırı getirdi. Türkiye'de de 16 yaş sınırı getirilmesi konusunda tartışmalar var. Bu, ne derece mümkün olabilir bilmiyorum. Sonuçta kimlik doğrulaması yapılırken kişilerin yaşlarını yanlış yazabileceği ve bunun uygulamada hiçbir etkisinin olmayacağı da söyleniyor. Ben 14 yaşında ikiz kız babası olarak bu konuda sınırın hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Aksine engellemenin ergenlik çağındaki çocuklar için bu mecraları daha da çekici hale getirebileceğini söylemeliyim. Ancak sosyal medya konusunda önlemler alınması gerektiğinin de farkındayım. Bu kontrolün, kişiler üzerinden değil, sosyal medya platformları üzerinden yapılması gerektiğini savunuyorum. Siber polisin gücünün ve hızının artırılması, zararlı yayın yapanları anında engelleyebilir hale getirilmesi sorunun çözümünde büyük rol oynayacaktır. Ailelere düşen görev bambaşka tabii. Çocuklarının üzerindeki kontrol mekanizmasını iyi kurmaları gerekiyor. O telefonlardaki oyun ya da sosyal medya platformlarında kimlerle konuştuklarını, görüştüklerini takip etmeleri gerekiyor. Bunu yaparken de baskıcı olmak yerine, yapıcı ve uyarıcı sözlerle müdahale etmeliler. Yasakları delmek özellikle ergen yaştaki çocuklar için bir zafer olarak görülür. Bir yolunu bulurlar ve bu zaferi elde ederler.