Ayrılıyorsan sevmiyorsundur

Geçen yıl magazin gündemine yansıyan boşanmaların neredeyse hepsinde taraflar, "Birbirimizi hâlâ seviyoruz ama yürütemedik" dedi mahkeme çıkışında. Bazıları "İşlerimiz bir araya gelmemize izin vermedi" bahanesini öne sürdü, bazıları "Arkadaş kalmanın bizi daha mutlu edeceğine karar verdik" cümlesinin arkasına sığındı. Oysa gerçek şu: İnsanlar birbirini seviyorsa ayrılık söz konusu olamaz. Ortada bir ayrılık varsa, taraflardan en az birisi, diğerini sevmiyor demektir. Aslında her şey Orhan Gencebay'ın başının altından çıktı. Orhan Baba'nın "Severek Ayrılalım" şarkısını düstur edinen herkes, bu bahanenin altına sığındı.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Bahane diyorum çünkü birisi size "Seni seviyorum ama ayrılmalıyız" diyorsa, bilin ki cümlenin "Seviyorum" kısmı yalan. Seven insan, aşık olan insan ayrılmaz, ayrılamaz. Siz aşıkken biri sizi terk ettiğinde bunu kabullenebiliyor musunuz Tabii ki hayır. Geri dönsün diye dualar ediyorsunuz, yani seviyorsunuz ve ayrılamıyorsunuz. Bu gibi durumlarda doğru cümlenin, "Evlenirken birbirimizi çok sevdik. Zamanla bu sevgi boyut değiştirdi. Evliliği sürdürmemizi sağlayacak aşkı yitirdik. Bu nedenle dostça ayrılmaya karar verdik" olduğunu düşünüyorum.

Orhan Baba'nın şarkısına geri dönersek, orada da aslında severek ayrılmanın mümkün olmadığı belirtiliyor. Çünkü herkes şarkının "Severek Ayrılalım" şeklinde başlayan nakarat kısmını ezbere biliyor ama Orhan Baba şu sözleri de yazmış: "Olur mu sevgi diye Izdıraba sarılmak Bu yol mutluluk yolu Tek çareymiş ayrılmak." Kimse ayrılık acısı yaşamasın ama ızdırap çektiğiniz bir ilişkinin içindeyseniz, tek çarenin ayrılmak olduğunu unutmayın.

KÜSE KALKA EVLİLİK

Aslında ilişkileri de, evliliği de ayrılma noktasına götüren şey net olarak iletişimsizlik. Küsmek bazı kişilerin kişilik özelliği. Özellikle içe dönük ve kaygılı kişiler çabuk alınıp kırgınlıklarını da beden dili ile ifade ediyor. Bazı kişilerin ise küskünlüğe hiç tahammülü yok. Onlar da bu küslüğü ortadan kaldırmak için aşırı özveride buluyor. Yani biri sürekli küsüyor, diğeri "Aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı bozulmasın" şeklinde her şeyi alttan alıyor. Bir süre sonra da bu durum kısır döngüye dönüşüyor.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

İki taraf da küsmeye meyilliyse işin içinden hiç çıkılmıyor. Çift, zorunlu diyaloglar dışında iletişim kapılarını kapatıyor bu iş tam bir 'küse kalka evlilik' modeline dönüşüyor. Ortak sevgi dili kullanılmayınca bir zaman sonra küslüklerin süresi uzuyor, eşler birbirinden uzaklaşıyor. Ya da hani oldu da bir iletişim kursalar bile birbirlerine suçlayıcı sözlerle saldırıyorlar. Kimse kimseyi dinlemiyor, anlamıyor. Çözümsüzlük evliliğin giyotini haline geliyor. Sonra da "Severek ayrıldık" masalına inanmaya çalışıyorlar.

AÇIK İLETİŞİM

1-SORUN

Sevgilinizle aranızda bir problem olduğunda, nedenlerini mutlaka ona sorun. Ama tartışma anlarında insanlar sinirli davranışlar gösterebilir. Bunun sonucunda da ketum davranıp konuşmamayı tercih edebilir. Sinirinin geçmesini bekleyin. Ne kadar bekleyeceğinize siz karar verin çünkü sevgilinizi en iyi siz tanırsınız. Beklerken barışma çabası içinde olduğunuzu belli edin.