Aşk, gerçeğin ta kendisidir ama inandığımız ya da inanmak istediğimiz bazı kavramlar aşkı ulaşılması çok zor, ütopik bir duygu haline getiriyor. Mesela Serdar Ortaç, daha yaşı 55 olmasına karşın "Bu yaştan sonra aşk olmaz, romatizma olur" diyor. Niye olmasın ki "Acaba aşkı ne sanıyor" diye sormadan edemiyorum. Örneğin aşk onun bir şarkısında dediği gibi "yaralı müzesi, kızıl ötesi" değil. Ya da "kopunca senden, en hoş yerinden iki göbek atmam gerek" denilecek bir şey de değil. Elbette hepimizin hayal kırıklıkları vardır aşkla ilgili. Çünkü çok büyütüyoruz, olağanüstü bir durummuş gibi davranıyoruz.

RUH EŞİ VAR MI

"Çünkü biz yeryüzünde birbirini bulabilmiş iki ruh eşiydik. Kimse bizim gibi şanslı değildi. Pamuklara sardık birbirimizi. Sonra ne oldu, nasıl bu hale geldik anlayamadık bile..." deriz bazen. Oysa bu, içi boş bir kavram. Tanıştığınız ve ilişkiye başladığınız an, karşınızdaki insan sizin için 'en uygun' insan olabilir. Ama insan değişir, zaman değişir. Siz bu değişimleri fark etmediğiniz zaman "Neler oluyor bize" diye sorarsınız. Aşkın dinamiği böyledir. Değişimi görüp ayak uydurmalısınız. "Birbirimizin zihnini okurduk, bakışarak anlaşırdık" klişesi de doru değildir. Bazen aynı şeyi düşünüp aynı şeyi söyleyebilirsiniz. Bu sizin aranızdaki duygu bağının güçlü olduğunu gösterir sadece. Sezgisel ya da telepatik bir bağınız olamaz. Konuşarak ya da görsel iletişim, iletişimin en iyi yoludur. "Aramızda sır yoktu, birbirimizin her şeyini bilirdik" sözü ise en büyük yanlışlardan. Bir sevgilinizin olması kendi mahremiyetinizi kaybedeceğiniz anlamına gelmiyor. Kişisel dokunulmazlığınızı yabana atmamalısınız. Onu çok seviyor olsanız bile geçmişinizle ilgili neyi ne kadar söyleyeceğinizi siz belirlemelisiniz. Ayrıca, arada bırakılacak gizem, romantizmi her zaman diri tutar.

HER ŞEYİNİZ O MU

"Birbirimizin her şeyiydik" sözü de büyülüdür. Ama değildiniz ve olmadınız. Sevgiliniz sizin sadece sevgilinizdir. Ondan aynı anda hem sevgiliniz, hem arkadaşınız, hem babanız ya da anneniz, hem en iyi dostunuz hem şoförünüz, hem de eğlence partneriniz olmasını bekleyemezsiniz. Bu kadar yükü kim taşıyabilir Hayat bir tek kişiye bağlı olarak yürümez, yürüyemez. "Mükemmel bir cinsel uyumumuz vardı..." Harika, olması da gerekli. Ama her gün mü Hep aynı derece mi Bunun ne kadar zorlayıcı olduğunu bir düşünün. Kişilerin cinsel yaşamı günümüzde artık sadece iki kişinin arasındaki romantizmle sınırlı değil. İş yerinde müdürüyle kavga etmiş bir şekilde eve gelen sevgilinizin o akşam ateşli ve tutkulu bir şekilde sevişmesini beklemek mümkün değil. Ayrıca arada bir yaşanan küçük cinsel uyumsuzluk onun sizi sevmediğini göstermez. "Maddiyatla ilgili hiç konuşmazdık..." Parasal konular aranızda bir çatışma yaratmadıysa çok güzel. Fakat parayı da konuşabilmelisiniz. Madem bu kadar önemsiyorsunuz birbirinizi, birlikte kurduğunuz yaşamın bütçesini de birlikte yapmalısınız. Bu, aranızdaki romantik ilişkiyi zedelemez. Aksine, ayakları yere basan ve gerçekler üzerinde yol alan romantik bir ilişkiye sahip olmanızı sağlar.