Şehir hayatı, bir yandan dinamizmiyle insanı diri tutarken, diğer yandan ruhu daraltan bir karmaşaya da sahiptir. Trafik, iş stresi, kalabalık ve bir yerlere yetişme telaşı, hayatı yorucu hale getirir. İşte bu karmaşanın içinde aşk, insan için bir nefes aralığı, bir mutluluk kaynağı olur. Keşke bu mutluluk hep aynı şekilde sürse... Ancak kimi zaman sürmez, aşk bu kez şehrin boğuculuğuna eklenmiş bir depresyon sebebi haline gelir. Şehrin kalabalığı içinde insan kendini yapayalnız hisseder. Çünkü acı çekiyorsunuzdur ve kimsenin size yardımcı olamayacağını düşünüyorsunuzdur. Oysa aşk acısı çekerken seni bunaltan o şehir, acıyı atlatman için en büyük yardımcındır.

1-KENDİNE ZAMAN TANI

Şehirde herkes hızlı yaşar, her şey hızla tüketilir. Ama kalp böyle çalışmaz. Kendini hemen toparlamaya zorlama. Gözyaşlarının akmasına izin ver, içindeki duygulara kulak ver. Bu, zayıflık değil, aksine iyileşme yolculuğunun ilk adımıdır.

2-MEKAN DEĞİŞTİR

Her köşe başı, birlikte gidilen bir kafe ya da aynı sokaktan geçen anılar acıyı tazeler. Bir süre bu mekanlardan uzak durmak, şehrin hiç girmediğin sokaklarını, gitmediğin semtlerini keşfetmek sana iyi gelir. Böylece eski hatıralar yerine taze anılar koyabilirsin.

3-KENDİNİ MEŞGUL ET

Boş zaman, aşk acısının en büyük tetikleyicisidir. İşte bu yüzden, programını dolu tut. Yeni bir kursa yazıl, uzun zamandır ertelediğin spora başla ya da küçük bir hobi edin. Kendini ne kadar meşgul edersen, zihnini de o kadar geçmişten uzak tutarsın.

4-DOSTLARINA SARIL

Şehir kalabalık olsa da gerçek dostluklar nadirdir. İşte o nadir insanlara yaslanmanın tam zamanı. Birlikte vakit geçirmek, uzun sohbetlere dalmak ya da sadece yan yana oturmak bile ruhuna iyi gelir.

5-SOSYAL MEDYA MOLASI

Onun paylaşımlarını görmek, merak edip kontrol etmek yaraları hep kanatır. Şehirde görünmez bir ağ gibi hayatımızı saran sosyal medyadan kısa süreliğine uzaklaşmak, zihnine de kalbine de nefes aldırır.

6-SANATA SIĞIN

Şehir, kültürel etkinliklerle doludur. Bir sergi, bir tiyatro oyunu ya da konser, ruhunu başka duygularla besler. Sanat, acının başka bir dile tercüme edilmesidir; sen de o dilden ilham alabilirsin.