İmanın hayatımızdaki yansımaları- 10

Bu hafta inşaallahü teâlâ; "İmanın hayatımızdaki yansımaları"ndan "özgürlüğü" anlamaya çalışacağız:

8- İman, insanı özgürleştirir: İnsanoğlunun fıtratında yani yaradılışında her zaman ve her yerde özgür olma hissi, meyli, isteği ve özlemi vardır. Yani insanoğlu, kendisi gibi dokuz aylık olan hemcinslerinden hiçbirine - özelliği ne olursa olsun- kul, köle, uydu ve bağımlı olmak istemez. Bu aşağılığı kendisine dayatanlardan ise, nefret eder.

Ancak Allahü Teâlâ'ya inanmayan bir insanın, bu yüksek duyguya sahip olması beklenemez. Çünkü imanla şereflenmediği için çoraklaşmış ve dejenere olmuş bir kalb sahibi, esirdir ve çoğu zaman bu halinden de memnundur. Hatta ve hatta esiri ve uydusu olduğu efendileri için severek fedailik yapabilecek durumdadır. Bu hal, eşref-i mahlûkat olan insan evladı için ne büyük bir fecaat ve ne kadar onur kırıcı bir rezalettir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki:

"Yemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var, fakat bununla gerçeği anlamazlar; gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla işitmezler. Hâsılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar. İşte asıl gâfil olanlar da bunlardır." (Araf 179)

İşte isanı bu zavallılıktan kurtarabilecek tek güç, imandır. Çünkü mümin olmanın altın anahtarı olan ve "Allah'tan başka tapılacak ilah yoktur," anlamına gelen: "lâ ilâhe illellâh" kelime-i tevhidi bunu gerektirmektedir.

"Lâ ilâhe illellâh" kelime-i tayyibesini söyleyen kişi, aslında bütün dünyaya şunu haykırmaktadır: "Ben, yalnız Allah'a taparım, sadece O'ndan korkarım ve bütün ihtiyaçlarımı da sadece O'ndan isterim. Evet, O'nun hâricinde kimseye tapmam, kimseden korkmam ve kimseden bir şey beklemem. Hatta ve hatta şeklen insanlardan gördüğüm iyilikleri de yine O'ndan bilirim, O'na şükrederim. Rabbim izin vermedikçe; bütün dünya bir araya gelse ne bana bir fayda ve ne de bana bir zarar verebilirler." Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

"Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, onu yine Allah'tan başka giderecek yoktur. Eğer senin için bir hayır dilerse, O'nun lutf u keremini engelleyecek de yoktur. O, lütfunu kullarından dilediğine verir. O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." (Yunus 107)

"Rasûlüm! İnkârcıların ileri geri konuşmaları sakın seni üzmesin. Hiç şüphesiz bütün yücelik, üstünlük ve şeref Allah'ındır. Her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle bilen O'dur." (Yunus 65)

"Kim izzet ve şeref istiyorsa bilsin ki izzet ve şeref bütünüyle Allah'a aittir. Güzel sözler Allah'a yükselir. Fakat bunları O'na yükseltecek olan da sâlih amellerdir. Buna karşılık, sinsi sinsi kötü işler tasarlayanlar için ise çetin bir azap vardır. Üstelik, böylelerinin kurdukları bütün tuzaklar boşa çıkmaya mahkûmdur."