Ne Yapmalıyız (1)

''İsrail, kurulduğu tarihten beri Filistin'de katliam yapıyor, toprak işgal ediyor, hiçbir ahlaki değer tanımıyor, uluslararası hukuka saygı duymuyor. Sürekli insan haklarından, hukuktan, adaletten bahseden batılı ülkeler ise, İsrail'i durduracak caydırıcı bir tepki göstermiyor. Hatta destek veriyor. Çin ve Rusya için ise, Filistin hiçbir anlam ifade etmiyor.''

Bunların hepsi doğrudur. Ancak artık bu saatten sonra İsrail'in barbarlığından, batının çifte standart iki yüzlülüğünden bahsetmek anlamsızdır. Çünkü sürekli İsrail ve batıyı suçluyoruz ama sonuç değişmiyor. O hâlde İsrail tehdidine karşı, NE YAPMALIYIZ

Günümüz jeopolitiğinin en önemli ve en yakıcı sorusu budur. Bu soruya sağlıklı cevap vermek, tedaylı düşünmeyi gerektirir. Ancak en doğru soru, NE YAPMALIYIZ Zira doğru sorular, çözüm yolları bulmamıza yardımcı olur, farklı bakış açıları geliştrimemizi sağlar.

Peki, kim ne istiyor

İsrail, vaadedilmiş topraklara erişmek istiyor. Eskiden bu amacını gizliyordu ama şimdi gizlemiyor. ''Davut Koridoru'' bu amacın bir parçasıdır. Bu nedenle istikrarsızlığı olabildiğince tüm bölgeye yaymak istiyor. Türkiye ise, bölgede barış ve istikrarı sağlamak istiyor. Bu durumda bu savaşın finali, İsrail ile Türkiye arasında olacaktır. Bunun ne zaman olacağını bilmiyoruz ama bu savaşın olacağı kaçınılmaz görünüyor. Onun için Türkiye bu savaşa kendini çok ama çok ciddi hazırlamalıdır.

Türkiye, bu mücadeleden başarıyla çıkması için, yakın, orta ve uzun vadede yaptığı planları mutlaka vardır. Ama biz burada kendi düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Türkiye'nin yakın vadede yapması gereken en mühim konu iç bütünlüğünü korumasıdır. Hemen hemen her yazımızda, çıktığımız her programda bu hususun altını ısrarla çiziyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da sık sık ''iç cepheyi güçlendirmemiz lazım'' demesi bu hususun ne kadar hayati olduğunu gösterir. Ne israf edilecek bir saniye ne de bir kuruş vardır. Türkiye tüm enerjisini bu savaşa hazırlık için harcamalıdır.

İktidar-muhalefet ayrımı yapmadan herkes Türkiye ailesinin onurlu birer üyesi olduğunu unutmamalıdır. Siyasi partilerimiz farklı olsa da vatanımız aynıdır. İsrail'den herhangi bir şehrimize düşecek bir füze, bizi ayırmayacaktır. Onun için, top yekûn milletçe tüm enerjimizi ülkemizin kendi potansiyeline erişmesi için harcamalıyız.