ABD-İsrail ile İran arasında ''İran İslam Devrimi''nden sonra hasmane ilişkilere sahip olduğunu herkes bilir. Bunu anlamak için ne dış politikadan anlamaya ne de ne de bölgeyi bilmeye gerek vardır. Yusuf Kaplan'ın Yeni Şafak köşesinde iddia ettiği gibi ''İsrail ile İran arasında yeni bir danışıklı-dövüş yaşanıyor'' gibi bir durum kesinlikle yoktur.

Zira Amerika, 1979 ''İran İslam Devrimi''nden önce İranla mükemmel bir ilişkiye sahipti. Ancak Devrimden sonra, İran ile ABD-İsrail arasında tamamen düşmanca bir şekil aldı. İsrail'in İran'a yönelik eleştirilerin iki nedeni var. Bunlardan ilki, nükleer silah geliştirme iddiası, diğeri de Hizbullah ve benzeri örgütlere verdiği destektir.

Amerika ve İsrail ikilisi sürekli İran'ın nükleer silah elde etmesini tehdit olarak görüyorlar. Ancak İsrail'in elindeki nükleer sliahtan hiç söz etmiyorlar. Kaldıki İsrail'in hiçbir insani ve ahlaki değer tanımadığını Filistin'de işlediği soykırım ile gördük.

İsrail'in elinde nükller silah varsa, İran ve bölgenin diğer tüm ülkeleri kendilerini güvende hissedebilir mi İran-İsrail savaşı hakkında fikrimi soran bir grup Amerikalı akademisyene şunu sordum: Siz İran'ın yerinde olsanız, İsrail nükleer silaha sahipken kendinizi güvende hissedebilir misiniz Bu sorumuza hiçbiri mantıklı bir cevap veremedi.

Dolayısıyla İsrail, nükleer silahlara sahip olduğu için İran, nükleer güce sahip olmak istiyor. Şimdiye kadar iki taraf arasında soğuk savaş yaşanıyordu, şimdi sıcak savaş yaşanıyor. Ancak bu savaşın olabileceği öngörülüyordu. Türkiye'de bu gerçeği ilk dile getiren Süleyman Seyfi Öğün'dü. Süleyman Seyfi Hoca tvnette Nedret Ersanel Bey'in yönettiği ''Akıl Odası'' programında defalarca şöyle dile getirmişti: ''İsrail, İran'a saldırcak, orada bir şeyler mutlaka olacaktır''

Gerçekten de Süleyman Hoca'nın dediği gibi İsrail, İran'a saldırdı. Üstelik Amerika ile İran arasında müzakere süreci devam ederken İsrail saldırdı ve birçok üst düzey adamlarını öldürüdü. İran, geçmişin aksine bu defa gücü oranında saldırılara cevap verdi. Bu savaşın ne kadar devam edeceği, bölgesel veya küresel bir savaşa evrilir mi Böyle bir risk olsa da net olarak henüz bilmiyoruz.