Birlik Jeopolitik Bir Zorunluluktur

Katar saldırısı tüm dünyaya gösterdiki İsrail, sınır tanımıyor. Bir zamanlar Hitler Avrupa'da savaşı nasıl yaygınlaştırdıysa, Netanyahu da ''Ortadoğu'da'' savaşı yaygınlaştırmaya çalışıyor. Zulümde sınır tanımayan Hitler, sonunda büyük bir tokat yemişti. Almanya bugün hâlâ Hitler'in işlediği vahşetin utancını yaşıyor.

Peki, Netanyahu'nun sonu Hitler gibi olur mu

İnsanlık tarihi devamlı zalimlerin sonun kötü olduğunu bize hep göstermiştir. Adaletin şaşmaz terazisi Netanyahu ve suç şebekesi için de şaşmayacak sonları mutlaka kötü olacaktır. Bunun nasıl olacağı, kimin eliyle olacağını bilmiyoruz. İsrailoğullarına zulmeden Firavun'un saltanatnı, Firavun'un Sarayında yetişmiş Hz. Musa tarafından devrileceğini kim bilirdi Gün gelecek bugün Netanyahu ve suç şebekesinin insanlığa karşı işlediği suçun utancını İsrail de yüzyıllarca yaşayacak. Aslında bu utanç, İsrail'i durdurmayan tüm ülkelere aittir.

Barbarlıkta sınır tanımayan İsrail'i durdurmak temel insani değerlere sahip dünyadaki tüm ülkelerin sorumluluğudur. Ancak bölge ülkelerinin İsrail'e karşı caydırıcı bir tavır ortaya koymaları, sorumluluğun da ötesinde bir zorunluluktur. Çünkü İsrail vahşetinin Gazze ile sınırlı kalmayacağını baştan beri çıktığımız her programda ve yazılarımızda dile getirdik. Ne yazık ki öyle de oldu. Gazze ile birlikte Suriye, Lübnan, Yemen, İran ve en son Katar'a da saldırdı.

Ancak Katar saldırısı, diğer tüm saldırılardan farklıydı. Çünkü Katar, bizzat Amerika'nın müttefikiydi. Demek ki Washington ile güçlü ilişkilere sahip olmak hiçbir ülke için artık yeterli bir güvence değildir. Peki, İsrail, bu kadar cürretkâr olma cesaretini nereden alıyor Hiç şüphesiz bölge ülkelerinin bölünmüşlüğünden alıyor.

Bölge ülkelerinin güçlerini birleştirmeleri, bu coğrafyada yaşayan tüm halkların duası ve özlemidir. Sezai Karakoç'tan, Necmettin Erbakan'a kadar birçok siyasetçi ve düşünür birliğin mutlaka olması gerektiğini söylediler. Ne yazık ki bu söylemin İsrail'de uyandırdığı endişe kadar, Müslüman ülkelerde heyecan uyandırmadı.

Katar saldırısından sonra, Doha'da toplanan Müslüman ülke liderleri birlik çağrısı yaptılar. Bu, ''bir müsibet bin nasihattan iyidir''atasözünü bize hatırlattı. Başa gelen felaketlerin bazen daha öğretici olduğunu Katar saldırısı ile bir kez daha gördük. Hatırlanacağı gibi, Trump Başkan seçildikten sonra, Körfez ülkelerine yaptığı ziyarette, üç gün içinde üç triliyon dolar cebine koydu gitti. Ancak bunun Katar'ı korumadığı gibi, Suudi Arabistan'ı, Birleşik Arap Emirliği'ni ve diğer Körfez ülkelerini de korumayacaktır.