ABD, 2025 G20 Zirvesi'ne katılmadı. G20, küresel ekonominin nabzının attığı, diplomatik ilişkilerin yeniden kurulduğu, büyük güçlerin dünya kamuoyuna mesajlarını ilettiği en önemli platformlardan biridir. ABD'nin bu yıl zirveye katılmaması, sadece diplomatik bir mesele değil, küresel güç rekabetinde jeopolitik bir kırılmaya işaret ettiğini gösteriyor.

Dış politika, rekabet, gerilim ve işbirliği üçgeninde yürür. G20 platformu, küresel rekabet içinde olan ülkeler için oldukça önemli bir platformdur. Bu bakımdan ABD'nin olmadığı her platform, en başta rakibi Çin için önemli bir fırsattır. Zira Çin, ABD'nin olmadığı her platformda etkisini artırmaya çalışır.

Avrupa Birliği, bu yılki G20 Zirvesi'ne liderler düzeyinde güçlü bir şekilde temsil edildi. Ancak AB liderleri dünya politikalarına yön verebilecek bir işaret veremedi. Aslında AB liderlerinde dünya politikalarına yön verecek istek var ama vizyon yok, kolektif bir ses var ama stratejik kararlılık yok. Onun için ABD'nin yokluğunu AB liderleri, bir avantaja çeviremedi.

Bugün dünyada yükselen güçlerden biri Hindistan'dır. Hindistan'ın yükselen bir güç olduğuna dikkat çekmek için, 26 Şubat 2025 tarihinde ''Yeni Bir Güç Hindistan'' başlıklı yazı serilerine başlamıştık. Ancak dış gündemin hızla değişmesinden dolayı yazı serilerini sürdüremedik. Son yıllarda G20'nin dinamiğini en çok etkileyen aktörlerden biri Hindistan'dır.

Hindistan, uluslararası platformlarda devamlı kendini ''Küresel Güney'in'' temsilcisi veya ''sözcüsü'' gibi gösterir. Yeni Delhi, ABD'nin G20 Zirvesi'ndeki yokluğunu kendi liderlik kapasitesini göstermek için bir avantaja çevirmeye çalıştı. Ekonomik büyüme, nüfusun artması, Hindistan'a bazı avantajlar sağlıyor. Ancak Hindistan'ın son yıllardaki ırkçı tutumu küresel bir güç olma konusunda elini zayıflatıyor.

Demem o ki, ABD'nin geri çekildiği yerlerde artık sadece büyük güçler değil, orta ölçekli ama iddialı aktörlere alan açıyor. Türkiye, bu ülkelerden biridir. Özellikle Türkiye'nin barış ve adalet temelinde yürütüğü dış politika, kriz alanlarında oynadığı arabuluculuk rölü, Türkiye'yi öne çıkarıyor. Keza Brezilya'nın da küresel bir aktör olma çabasını görüyoruz.