Hocaların kredisi ne kadar

Teknik direktörlerimiz, antrenörlerimiz, hocalarımız Şampiyon olduğunda yere göğe sığdıramadığımız, bir galibiyetle bile baştacı ettiğimiz, tek mağlubiyetle sorguladığımız, en ufak bir tökezlemeyle de defettiğimiz hocalarımızBir kulüp bir teknik direktörle 1 yıllık sözleşme imzalar Gelir başlar hoca, lige girerler 3-4 hafta üst üste kazanırlar. O hoca imparator olurBaşkan keyiften dört köşedir, yönetimin yüzü güler Antrenmanlar kaçırılmaz, hocayla sarmaş-dolaş, fotoğraflar çektirilir, görüntüler servis edilirTaraftar, hemen havaya girerKulüp, gaza gelir, daha ligin başında hocanın sözleşmesini 3 yıl uzatmayı teklif eder Kamuoyu bununla meşgul olurken bu sefer yenilgiler başlar, bir, iki, üç Başkan ve yönetim, "Hocamızın arkasındayız" diye yarım ağız bir açıklama yaparPerde arkasında başka teknik adamlarla temas kurulmaya başlanır Bazen yönetim çağırır hocaları, bazen da kendi ayaklarıyla gelirlerTabii ki de menajerler devreye girer. Getireceği hocayla beraber, en az 5-6 oyunculuk paket halinde bir teklif sunarlarDaha önce "hocanın arkasındayız" diyen yönetim, hakikaten arkasındadır hocanın ama kuyusunu kazmak için1 yıllık sözleşmesi olan ve saha sonuçları iyi giderken 3 yıl daha sözleşme teklif edileceği söylenen teknik direktör, bırakın sezon sonunu, devre arasını bile görmeden kulüpten ayrılırYeni bir hoca gelir, onunla da fotoğraflar çektirilir, yeni yapılanmaya gidileceği ve uzun vadeli çalışılacağı söylenirDevre arasında 12 futbolcu gönderilir, 15 yeni futbolcu alınır, kulübe, zarar üstüne zarar yaptırılırYine başarı yakalanamaz O hoca da sezon sonunu bulmadan gönderilir, yine yeniden başa dönülürBu bir sezonda zaman zaman 5-6 hocayla tekrarlanır Her hoca gelişinde yeni futbolcular alınır, bir başkası gelince kadro yeniden takviye edilir Sezon sonunda 40-50 futbolculuk bir sirkülasyon olurHer birine ya bonservis, ya imza parası, maaşlar, primler vaat edilir ama çoğu ödenmez Hocayla mahkemelik, futbolcuyla davalık olunur Kulüp mahkeme kapılarında sürünür, icralık olurGönderecekleri adamlara da "şu kadar para getir, bonservisini al" denilir Bunu yaparken de başarısızlığın ortağı bir başkan gibi değil, yüksek dağları yaratan, bir kibir abidesi gibi davranırHatta hocayı, verdiği taktikleri uygulamadığı ve istediği futbolcuları oynatmadığı için de suçlar Artık futbolu tam öğrenmiştir, sırada daha laf dinleyecek bir teknik adam arayışı başlarYA BAŞKANLARHocaların büyük kısmı da buna hazırdır Çünkü 20 binin üzerinde teknik direktör-antrenör var Türkiye'deProfesyonel olarak sadece bir kaç yüz kulüp var Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig Kalanı amatör takımlarAnlayacağınız değişimlerle beraber en fazla bin hoca iş bulurken 19 bin hoca kenarda sırasını bekliyor Armut piş, ağzıma düşBu aşağı yukarı her sezon yaşanır Uygulamalar hiç değişmez Başarısızlığın faturası hep hocalara çıkarılır, kulübü batıran yönetimlerden hesap soran olmaz Onlar dimdik ayaktaKendilerini başarısız bulup da göndermeyi hiç denemezler Mesela "hep yancı futbolcu hatta hoca alıyorsunuz, bari bir de yerinize yabancı bir başkan getirin" derseniz küplere binerlerKulüp borç batağına sürüklenir Belediyelerden, işadamlarından para dilenilir Şehrin itibarını korumanın ehemmiyetinden bahsedilirBazen de destek olmayanlar medyaya servis edilir, taraftarın önüne atılırGülüyoruz ağlanacak halimize de ağlayanımız yok.DENİZLİ'LER, GÜNEŞ'LER, FATİH'LER GÖNDERMİŞ BİR IRKIN AHFADIYIZTürkiye'de kredisi sonsuz olan var mı, tabii ki yok Çok olan olmuş mudur, olmuştur ama o da bir yere kadarMesela Türk futbolunun en büyük 3 hocası da hem Milli Takım'dan, hem de çalıştırdıkları takımlardan gönderilmiş veya istifa etmek zorunda bırakılmıştırG.Saray'a şampiyonluk kazandıran, 1988'de Avrupa'da ilk büyük başarıyı yaşatan, Şampiyon Kulüpler'de yarıfinal oynatan Mustafa Denizli, kulübün ve taraftarın gönlünde vazgeçilmezken bir gün gönderildiTrabzonspor'da, kaptan-kaleci olarak bütün başarılarına büyük katkısı olan ve hoca olarak da 3 defa zirveye taşıdığı halde şampiyonlukları elinden alınan Şenol Güneş, 3 defa da istifa etmek zorunda bırakıldıEn çok kredisi olan G.Saray'ı üst üste 4 yıl şampiyon yapan ve 200'de UEFA Kupası'nı aldıran hoca Fatih Terim, değişik zamanlarda bir kaç defa ya gönderildi, ya istifa etmek zorunda kaldıNormalde her üçünün de sonsuz kredisi olması gerekiyordu Evet vardı ama sanıldığı gibi bu asla sonsuz olmadı Bir yere kadarBaşarılıyken tribünlerdeki alkış ve coşku az bir tökezlemede azalıyor, başarısızlık bir kaç haftaya yayılınca, belirsizlik uzayınca homurdanmalara, bazen protestolara dönüşüyor Hocayla ilgili yönetim duruşları