Endülüs'ün vicdanı

İspanya Başbakanı Sn. Pedro Sanchez FIFA'ya "2026 Dünya Kupası'na İsrail katılırsa biz yokuz" diyerek yüreklere su serpen bir çıkışta bulundu. Bu restin arkasında yatan hamiyet duygusunu İspanyollarda son zamanlarda çokça görmekteyiz. Eee ne de olsa Endülüs İslam Devleti 700'lü yıllardan 1492'ye kadar o topraklarda hüküm sürdü ve ardında bıraktığı medeniyet mirası günümüzde bile bir şekilde etkilerini gösteriyor.

Avrupa Parlamentosu'nda İspanyol vekillerin yaptığı konuşmalar ve İsrail'in yaptığı mezalimi en üst perdeden kınayan İspanyol devlet refleksi son zamanlarda Avrupa'da Fransa ve İngiltere'nin başı çektiği ikiyüzlü ve sade suya tirit kabilinden tepkilerin karşısında vicdanlı bir ülke nasıl olur sorusunun cevabı gibiydi.

Dünya futbolunun diğer bir devi Brezilya'nın da buna benzer bir tepki göstermesi bekleniyor 2026 Dünya Kupası ile ilgili olarak. Şayet onlar da böyle bir vicdani duruş gösterir ve İsrail'in iştirakine rest çekerlerse FIFA'daki Yahudi lobisi ne kadar çırpınırsa çırpınsın yerinde ve hak edilmiş bir tepki olarak bu iki ülke birlikte dünya spor tarihine geçerler vesselam.

Rusya'nın Ukrayna'ya yaptığı saldırılar başladığı anda dünyadaki uluslararası spor organizasyonları hemen peş peşe kararlar alıp Rusya'ya karşı ambargo bombardımanına başlamışlardı. O gün bugündür Rus sporcular ülkeleri adına değil şahsi olarak ya da başka ülke bayrağı ile yarışıyorlar. Fakat ne hikmetse ne UEFA, ne de FİBA futbol ve basketbolda İsrail takımlarına ambargo uygulamayı bırakın pozitif ayrımcılıkla Yahudi takımlarına kol kanat geriyor ve bir dediğini ikiletmiyorlar.

Geçen sene Avrupa Basketbol organizasyonlarında İsrail takımı ile maçı olan Türk takımları Türkiye dışında tarafsız sahada kaç tane maç oynadılar güvenlik sebebiyle ve hem de seyircisiz şekilde. En son örnek Beşiktaş Basketbol Takımı'nın Maccabi maçını evinde oynaması gerekirken güya tarafsız sahada Macaristan'da ve seyircisinden mahrum olarak çıktığı formaların daha teri kurumadı.

Futboldan sonra basketbolda da böyle yürekli bir iki devlet adamına ihtiyaç var zalimlerin yaptığı zulümlerin yanlarına kalmaması için. İnşallah onu da görürüz.

700 küsur yıl İspanya ve civarında hüküm süren Endülüs İslam Devleti o zamanın en parlak medeniyeti olarak ardında birçok eser ve kültürel mirasla tarihteki yerini şanla şerefle aldı. Hristiyan dünyasının Reconquista adı verdikleri bir haçlı ordusu hareketiyle Müslümanların son direniş noktası Büyük Granada Kalesi'nin düşmesinin üzerinden asırlar geçti. Fakat İspanyolların genlerine yerleşen vicdani tepkileri her ortamda veriyor olmaları bizim için oldukça sevindirici.