Iskat geleneği ve döviz rezervleri

İbadetlerde Iskat ödemeleri, ölen bir kimsenin, yapılması farz olan fakat yapılmamış namaz ve oruç gibi ibadetlerinin yerine geçmesi ve mükellefi uhrevî sorumluluktan kurtarması amacıyla fakirlere yapılan yardım ödemeleridir.

Fakirlere yapılan ıskat ödemesiyle vefat eden kişinin Rabbine karşı ibadet borcunu ödediğine inanılır.

Iskat, farz bir ibadet değil, hatta İslami olduğu bile tartışılabilecek bir gelenektir; gençlik yıllarında bu işlemlerin haşa "Allah'ı kandırmak" olduğu iddia eder ve karşı çıkardım.

Fakat vefat eden kişi yakınlarının ıskat geleneğinden, psikolojik olarak olumlu etkilendiklerini gözlemledim ve artık itiraz etmiyorum.

Soru: Diyelim ki bir şahıs vefat etti ve eksik ibadetlerinin finansal değeri 100.000 TL olarak hesaplandı fakat ailede bu borçları ıskat edecek 100.000 TL para yok; bu durumda ne oluyor

Varsayalım ki aile bu ıskat işlemi için fakirlere en çok 5.000 TL verebiliyor.

Bu durumda, bu mevcut beş bin TL bir mendile sarılır ve ölü yakınıyla dört beş kişiden oluşan bir yoksullar halkası oluşturulur.

Ölü sahibi bir yoksula ıskat kefareti olarak bu parayı verir, yoksul da bu parayı kabul eder ve sonra da bu parayı ölü yakınına hibe eder. Bu ritüel ardışık olarak halkadaki ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci kişiyle de tekrarlanır.

Beş bin TL 20 kez döndürülünce, yani toplam ıskat edilen para 100.000 TL'ye ulaşınca, vefat edenin bu konudaki bütün kefareti ödenmiş olur.

Ritüel bitince vefat edenin yakını mendili açar ve bu paranın tamamını veya bir kısmını halkada bulunan yoksulara artan kısmını da başka yoksullara öder ve işlem tamamlanmış olur.

Peki, ailenin ıskat işlemi için verecek hiç parası yoksa ne olur Cevap: Emanet para veya altın alınır ve işlem yapıldıktan sonra para ve altın emanet olarak alındıkları yere iade edilir.

DÖVİZ ALMAK DÖVİZ SATMAK

31 Mart seçim haftasına kadar geçen dönemde TCMB bankalardan, Hazine'den ve diğer ülke merkez bankalarından emanet olarak aldığı dövizlerin 75 milyar dolarını piyasaya sattığı için net rezervleri "eksi" 75 milyar dolara kadar düşmüştü.

Seçimlerden sonra, kurların artmayacağı anlaşılınca, spekülatif amaçla alınan dövizler TCMB'ye geri satıldı; sonuçta seçimden bugüne kadar TCMB 42 milyar dolar döviz satın almış oldu.

Böylece TCMB'nin "net döviz rezervi pozisyonu" 42 milyar dolar artarak eksi 75 milyar dolardan eksi 33 milyar dolara düştü.

Başta Sayın Mehmet Şimşek olmak üzere neredeyse bütün piyasa oyuncuları ve akademisyenler bu gelişmeyi büyük bir başarı olarak değerlendirdiler.