2025 ve sonrası dönemde enflasyon

2024 yılında enflasyonun 51 ihtimalle 51'in üzerinde olacağına dair tahminimi koruyorum.

Maaşların 95, ücretlerin 90 ve ithal ürünlerin 85 arttığı bir dönemde, faiz artışları ve bazı sıkılaştırma tedbirleriyle, enflasyonu, bir yıl içinde 50'lerin altına düşürmek neredeyse imkânsız.

2025 ve sonrası dönem için de, benim enflasyon oranları tahminim ile TCMB'nin enflasyon tahminleri arasında hem rakamsal hem de yapısal olarak adeta uçurum var.

TCMB'nin yılsonu enflasyon tahminleri: 2024 36, 2025 14 ve 2026 9.

Benim tahminlerim: 2024: 55, 2025 35, 2026 25 ve sonrası da 25 civarı.

Doğrusu Ak Parti hükümeti bin yıl sürse bile enflasyonun bir daha 20'nin altına düşebileceğine ihtimal vermiyorum.

Denilebilir ki "Ak Parti döneminde iki defa, enflasyon, bırakın 20'lerin altına inmeyi; tek haneye indi."

Doğrudur; 2002 yılında 29,7 olan enflasyon 2005'te 7,72'ye düşmüştü ve İkincisi de 2019 yılında 25,24 olan enflasyon sadece bir yıl sonra 8,55'e kadar düşmüştü.

Bu iki dönemin ortak bir özelliği var. 2003 -2005 döneminde, IMF'nin de program desteğiyle adeta Türkiye'ye gökten para yağmıştı ve TL değerlenmişti.

2003 yılbaşında 1,65 TL olan dolar kuru 2005 yılsonunda 1,35 TL'ye düşmüştü.

Yani üç yılın sonunda ithal ürünler TL olarak 25 ucuzlamıştı.

2018'de de faizler 17,75'ten 24'e yükseltilmiş ve bir yıl içinde enflasyon 8,55'e düşmüştü. Herkes enflasyonun düşüş sebebini faizlerdeki 625 baz puanlık artışa bağlamıştı.

Enflasyonun bir yıl içinde 25,34'ten 8,5'e inmesi inanılmaz bir başarı gibi gözüküyordu.

Fakat bu başarının tek sebebi faizlerdeki artış değildi.

Kanaatimce en önemli sebep "128 milyar dolar" markasıyla tartıştığımız TCMB'nin örtük ve usul dışı döviz satışlarıydı.

2018'de faiz artışlarının yanı sıra döviz satışlarının da desteğiyle dolar kuru 6,54 TL'den bir yıl sonra 5,78 TL'ye kadar düşmüştü.

Türkiye, bir kez daha döviz satarak kurları indirme imkânı bulamayacak; enflasyonun bir daha 20'nin altına inmeyeceğine dair kanaatimin temeli bu olgudur.

Peki, enflasyon niçin bu kadar yükseldi ve yapışkan bir hal aldı

Kök sebep: Her şey 2021 yılında 19 olan TCMB faiz oranının, 18 ay boyunca, ardışık indirimlerle 8,5'e kadar düşürülmesiyle başladı.

Faizlerdeki bu indirim ve kredilerin sel olup akmasıyla enflasyon da coştu: 2022'de 64,3 ve 2023'te de 64,8.

Hükümet, bankaları, yüksek cezalarla tehdit ederek, enflasyonun 70'leri aştığı bir dönemde, 14 faiz oranlarıyla krediler vermeye mecbur etti.

Bu dönemde bankalar, başta kredi alabilecek kadar güçlü finansal yapıya sahip firmalar olmak üzere neredeyse herkese "ne iş yaptıklarına bakılmaksızın" krediler verdi.

Kredi alan herkes adeta gömü bulmuş kadar çok ve kolay para kazandı. Kazandıkça da harcamaları arttı ve para piyasaları gerçekten çığırından çıktı.

Kredilerle piyasalara, TL yağdırılırken diğer tarafta başta KKM ve diğer mekanizmalarla döviz kurları baskı altında tutuldu.