Para yaratmak

Bugünkü yazının konusu İngiltere Merkez Bankasının "Modern Ekonomilerde Para Yaratmak" (Bank of England, Money creation in the modern economy, 2014*) başlıklı makalesi hakkında olacaktır.

Bu efsane makaleye göre "Bankalar, kredi vererek para yaratır."

Bankalar kredi verirken, mevduat ve merkez bankası parası dahil, herhangi bir dış kaynağa ihtiyaç duymazlar.

Bankaların kredi yoluyla yarattığı para, aynı anda, bir taraftan bankanın kredi alacağı ve diğer taraftan müşterinin mevduatına dönüşür.

Makale yayınlandıktan sonra, çok yoğun bir ilgi görmüş ve belki de milyonlarca kez okunmuş veya atıf almıştır.

Bu makaleyi, kolay anlaşılması için, önce şerh edeceğim ve sonra da kritik edeceğim.

Para yaratma mekanizması nasıl çalışır

Varsayım: Türkiye seçime gidecek ve hükümet BDDK üzerinden bankacılık sektörüne, önümüzdeki 12 ay boyunca, her ay 2 Trilyon TL "ilave kredi" talimatı vermiş olduğunu varsayalım.

(Not: Şu anda toplam kredi hacmi 22 Trilyon TL, yani fahiş bir artış talep ediliyor.)

Bilgi: Bankaların verimi, riski, vadesi farklı olan paraları olur fakat "atıl para"ları yani boşta bekleyen paraları olmaz.

Soru: Atıl para yoksa Bankalar kredi olarak verecekleri parayı nereden bulacaklar

a) Hazine'den.

b) TCMB'den.

c) Yurtdışından.

d) Kredi olarak verilecek parayı banka yaratacak.

Uzun Cevaplar:

a) Hazine: Hazine borcu çok yüksek olduğu için sürekli borçlanan bir kurumdur; asla verilecek kredinin parasını temin etmez. Fakat verilecek krediler için kefil olabilir (Örnek: Kredi Garanti Fonu)

b) TCMB: TCMB'ye verilmiş olan görev "fiyat istikrarı"dır yani paranın değerini korumak yani enflasyonu düşürmektir.

Görevi enflasyonu düşürmek olan TCMB bankalara kaynak aktarıp "kredi dağıt" demez çünkü TCMB aşırı oranda artan kredilerin enflasyonu artırdığına inanır.

Tam tersine TCMB 'enflasyonla mücadele dönemlerinde' mümkünse "sıfır kredi artışını" tercih eder.

c) Yurtdışı Kredi: Bankalar yurt içinde TL kredi vermek için yurt dışından kredi almak zorunda değil.

Peki, Hazine, Merkez Bankası ve Bankalardan kaynak temin etmeyecek olan bankalar, kaynağı nereden bulacaklar

Cevap: Bankalar para yaratacak. (NOT: Bu metinde kullanılan "yaratmak" kavramının dindeki yaratmak kavramıyla bir ilgisi yoktur.)

Teorik olarak, bankalar önümüzdeki 12 ayda, 24 Trilyon TL parayı, hiç kimsenin desteği olmaksızın tek başlarına yaratabilir ve yarattıkları bu parayı da kredi olarak kullandırabilirler.

Nasıl

Para yaratma örnekleri:

a) Yeni inşa edilen 50 daireli bir site için müşteriler üçer milyon TL krediye ihtiyaç duyuyor.

Bir banka da reytingi makul 50 kişiye 3 milyon TL kredi vermeyi kabul ediyor.

Böylece banka 150 milyon TL kredi vermiş oluyor.

Peki bu 150 Milyon TL'yi nereden buluyor

Cevap: Satıcı, sattığı dairelerin parasını bu bankada mevduat olarak tutuyor.

İşlemler bittiğinde bankanın hem mevduatı hem de konut kredileri 150 milyon TL artıyor.

b) Benzer bir kredilendirme süreci, yüzbinlerce otomobil satışında da uygulanabilir.

c) Aynı kredilendirme süreci makine ve teçhizat yatırımlarına da uygulanabilir.

d) Doğrusu her tür kredi aynı işlevi görür.

Muhtelif sektörlerin kredi hacmini artırabilecek işlemler alt alta toplandığında hükümetin "her ay iki trilyon ve yıllık 24 trilyon TL kredi kullandırma" hedefine bankalar ulaşabilir.


PARA YARATMANIN SINIRLARI

Teorik olarak bankalar kredi verme mekanizmalarla, 24 trilyon TL'den bile daha fazla kredi verebilir.

Fakat BDDK'nın düzenlediği mevzuata ve kanunlara göre sınırsız ölçüde kredi vermek imkansızdır.

Çünkü Bankalar, a) sermaye yeterlilik oranı rasyosu, b) zorunlu karşılıklar ve c) kredibilitesi yüksek müşteri kıtlığı gibi sınırlamalarla kuşatılmışlardır.

Bir bakıma gerçek hayatta, bankalar, istedikleri kadar değil güçleri kadar (özkaynakları oranında) kredi verebilirler.

Örnek: Son yirmi yılda Türkiye'de nakdi krediler, banka özkaynaklarının 4 katına kadar düştü fakat 7 katını hiç geçemedi.

Şu anda nakdi kredi/özkaynak oranı 5,5 kat civarında seyrediyor.

Örneğimiz uygulandığında kredilerin özkaynaklara oranı 11 katı geçebilir ve bankaların finansal yapısı zayıflar. BDDK, böyle bir gelişmeye izin veremez.

Bugün Bankacılık sektörünün kredileri 22 Trilyon TL ve banka özkaynakları da 4 Trilyon TL civarında seyrediyor..

Bankalar, pratikte, kredileri niçin artıramıyor

Krediler artınca Bankaların 'sermaye yeterlilik oranları' düşer ve BDDK, banka hissedarlarından, bankaya taze sermaye koymalarını ister.

Banka patronları, bankalarına sermaye koymaktan nefret eder.

Bu kural bilindiği için banka yöneticileri, patronlarını kızdırmamak için kredi verirken dikkatli ve ihtiyatlı olurlar.

Sonuç: Mevcut bankacılık mevzuatı, sistemik bir riskle karşı karşıya kalmamak için bankaların hareket alanlarını genişletmeyi tercih etmez.


EFSANE MAKALENİN KRİTİĞİ

Bank of England'ın bu kült makalesi, maalesef 'bankalar istedikleri zaman ve istedikleri miktarda para yaratır' gibi önyargılı, tek boyutlu, yanlış ve yanıltıcı algıları beslemiştir.

Nasıl

Makalenin adından başlayalım. Makale aslında aynı anda kredi ve mevduat yaratmayı anlatıyor.

Fakat başlıkta sadece "para yaratmak" var.

Konuyla ilgili tartışmalara bakılırsa para yaratmak kavramı, sadece aktifleri (varlıkları) ima ediyor ve pasifleri (yükümlülükleri) ihmal ediyor.

Makale yazarlarını anlıyorum çünkü para, hem kredileri hem de mevduatı kapsıyor fakat oluşan oluşan algılar, olguyu kapsamıyor.

Oluşan yanlış algılar nelerdir

Cevaplar:

1) "Para yaratmak" kavramı, a) olmayan bir şeyi yoktan var etmek,

b) sihirle para yaratmak ve c) "şeytani" bir amaçla üçkağıt yapmak gibi anlamları çağrıştırıyor.

Konunun özü, asla, a, b, ve c şıklarındaki çağrışımları hak etmiyor.

Çünkü.

Bir müteahhit arsa buluyor; ruhsat alıyor; inşaat ekipleri kuruyor; satın almalar yapıyor; pazarlama ekipleri kuruyor ve en son finans için bankalara müracaat ediyor.

Bankalar aslında alışverişe konu olabilecek kadar olgunlaşmış iktisadi aktiviteleri finanse ediyor.

Amaçları para yaratmak değil oluşan bir iktisadi aktiviteyi parasallaştırmaktır.

2) Bankacılık faaliyetinin özünde, "para yaratmak" kavramının çağrıştırdığı "karşılıksızlık" diye bir olgu olamaz.

Çünkü bankaların verdiği her ilave kredi (alacak), eşzamanlı olarak ve kredi miktarında, bankaların mevduatını da (borç) artırır.

Para yaratmanın bir yüzü kredi yaratmaksa; ikinci yüzü de mevduat yaratmaktır; yani bir banka sadece kredi yaratmıyor aynı zamanda kendini borç altına sokacak mevduatı da yaratıyor.