OVP'ye (Orta Vadeli Program) göre bu yıl dahil önümüzdeki dört yılda, ödenen faizler hariç, "Genel Devlet" gelirleri, "Genel Devlet" giderlerinden daha fazla olacak.
Genel Devlet Gelir ve Giderleri Tablosu (Milyar TL)
İlk soru: Genel Devlet ne demektir
Genel Devlet: Merkezi Hükümet Bütçesi, Mahalli İdareler, SGK, İşsizlik Fonu, Genel Sağlık Sigortası, Döner Sermayeler, ve Fonlar yani bütün kurum ve kuruluşlar.
Soru: Peki Genel Devletin ödeyeceği faizleri niçin hesaba katmadık ve niçin katmamalıyız
Çünkü istisnai dönemler hariç, kamunun borçları için ödediği faizler, uzun vadeli ortalamalara göre, aldığı borç stokunun reel değerini bile korumaya yetmeyebilir.
İstisnai Dönem örnekleri:
1) Genellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde kamu, ortalamaların üzerinde reel faiz verir; bunun en güzel örneği bugünkü Türkiye'dir.
2) Durgunluk veya resesyonun olduğu dönemlerde de Kamu, enflasyonun altında oranlarla borçlanır.
3) Sıfır faiz oranı için ABD iyi örnektir. Sıfır faizle devlet tahvili alan onlarca banka faizlerin yükselmesiyle zor duruma düşmüştür.
4) Avrupa ve Japonya'da da "Negatif Faiz" oranları çok uzun süreler gündemde kalmıştır.
5) Türkiye için de faizlerin enflasyonun altında olduğu dönemler yaşanmıştır. Şu anda Devletin, yıllık faizi %8 olan uzun vadeli TL borçları var.
Bilgi: Bu yıl sonunda devletin genel borç stoku, yarısı döviz olmak üzere yaklaşık olarak 13,5 Trilyon TL ve ödeyeceği faiz de 2 Trilyon 152 milyar TL olacak.
Yazıyı rakamlara boğmamak için özet: Borç stoku ve bu borç stokunun faiz oranları verisi açıklanıyor. Tüfe'ye endeksli kamu borçları da enflasyon düştükçe düşecektir.
Sonuçta Devletin önümüzdeki dönemde "mevcut borçlar"ı için ödeyeceği faiz oranları enflasyon oranı civarında veya daha az olacaktır.
Mevcut borçları diyoruz çünkü devlet, OVP'ye göre önümüzdeki dört yıl boyunca, borçlanmayı değil anapara borçlarının bir kısmını kapatmayı planlıyor.
Teknik Bilgi: Aslında devlet TL ve yurtiçi döviz borçlarının faizi için alacaklılarına, TL tahviller veriyor ve yurtdışı borçları için de yurt dışında Eurobond satıyor.
Devlet, yurtiçi borçlarını ödemek için sonsuz miktarda para yaratma mekanizmalarına sahiptir. İsterse bir gecede bütün yurtiçi borçlarını kapatabilir fakat buna ihtiyaç duymaz.
Özet: Önümüzdeki dört yılın tamamında ve her yıl faiz hariç genel devletin gelirleri, genel devletin giderlerinden fazla olacak.
Amaç: Gelirleri, giderlerden daha fazla artırarak enflasyonla mücadele etmektir.
Soru: Peki, bu politikalarla enflasyonun düşeceği kesin mi
Cevap: Geçmişteki tecrübelere göre evet düşecek denilebilir fakat bu politikalarla yeterince ve umulduğu kadar düşecek mi belli değil.
Enflasyonla mücadelede, etkili ve doğru yöntem devletin gelirleri artırmak değil giderlerini azaltmaktır.
Gelirlerin bu kadar yüksek oranda artması demek ÖTV KDV ve benzer harcama vergilerinin yüksek olması demektir ve yüksek harcamaların sürdüğü bir ekonomide enflasyon yeterince düşmez.
"Borçlanmamak" değil "harcamaları kısmak" bir meziyet ve başarıdır.
Devlet Gelirlerinin enflasyondan daha yüksek bir oranda arttığı bir ortamda enflasyon hedefleri tutturulamaz fakat yaşayıp göreceğiz.
Soru: Peki önümüzdeki dört yılda oluşacak gider fazlası 2 Trilyon 306 milyar TL'ye ne yapılacak
Cevap: Anapara ve/veya faiz ödemelerinde kullanılarak kamunun borçları azaltılacak.
Soru: Peki, bir devletin gelirlerinin giderlerinden daha fazla olması ve bu fazlalığın borç azaltımında kullanılması ne anlama geliyor Bu politikanın ekonomiye ve topluma etkisi ne olur
ÖNÜMÜZDEKİ KARA ÜÇ YIL1)Devlet bu dönemi bir eli yağda bir eli balda geçirebileceğine inanıyor; kanaatime göre bir yanılsama içindedir.
2) Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşı, OVP'nin imalarına bakılırsa, bu dönemde en fazla enflasyon oranında artırılacaktır.
Zor durumda olan ve maaşlarında iyileşme bekleyen emekliler ve Sosyal Güvenlik yardımlarıyla yaşayan yaşlılar, sakatlar, çocuklar, dullar ve diğer zümrelerin durumu biraz daha kötüleşecektir.
3) Kamuda en düşük net maaş 47.000 TL ve yeterli bulunmuyor; öte yanda Türkiye'de milyonlarca kişi 22.000 TL net asgari ücretle çalışıyor ve asgari ücretin de enflasyon oranının üzerinde artması beklenmiyor.
4) Ücret, maaş ve sosyal yardımların artmadığı bir ekonomide küçük esnaf ve kobi'lerin hatta tekel olmayan büyük şirketlerin de zarar görmesi kesindir. Zarar: Satışların düşmesi ve karlılığın azalması.