NATO Müdürlüğü!

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Antalya'da düzenlenen "Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı"nda yaptığı konuşmada, gündemlerinde "NATO Müdürlüğü" olduğunu açıkladı.

Anadolu Ajansı'nın metninden aktarayım: "Dördüncü ve en önemli konunun başkanlık bünyesinde kurulması önerilen NATO Müdürlüğü olduğuna işaret eden Görgün, 'Bu konuda kısa vadede organizasyonel bir adım atacak ve yapılanmamızı buna göre şekillendireceğiz. Yapılandırılacak müdürlüğümüz ayrıca Avrupa Birliği, OECD, Birleşmiş Milletler ve OCCAR ilişkileri ve faaliyetlerini takip edecek.'" (AA, 18.2.2024).

NATO, BAĞIMSIZ SAVUNMA SANAYİSİNE KARŞI

Metinden böyle bir müdürlüğün hangi amaçla açılacağını anlamak pek olası değil. Diyelim ki amaçları NATO ülkelerine savunma sanayimizin ürünlerini satmak olsun, o durumda bile Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesinde bir NATO Müdürlüğü'ne ihtiyaç var mı peki Elbette yok.

Açıkça belirtelim: Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesinde bir NATO Müdürlüğü açmak, Savunma Sanayii Başkanlığı'nın kuruluş felsefesine aykırıdır. Çünkü: Savunma Sanayii Başkanlığı, geç bir tarihte, 1985 yılında, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde "Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı" olarak başladı. 1989'da Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na dönüştü, 2017'de Cumhurbaşkanlığı'na bağlandı, 2018'de de Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı oldu.

Peki 1985'e kadar Türkiye'nin gündeminde neden "Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme" konusu yoktu Çünkü o iş, ABD ve NATO'ya havaleydi; "Artık NATO'dasınız, boşuna savunma sanayisini geliştirmeye uğraşmanıza gerek yok, biz en âlâsını size satarız" dönemiydi.

NATO bir yanıyla zaten üye ülkeleri "NATO standardı" adı altında ABD silahlarına mecbur etme ve bağımsız savunma sanayisi geliştirmelerini engelleme örgütüydü. (Bakın bugün bile bu geçerli. Avrupa kendisine ait bağımsız nükleer caydırıcılık istiyor ama NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, buna ABD adına "NATO'yu baltalar, NATO'nun nükleer caydırıcılığı yeterli" diye itiraz ediyor.)

ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN VE SAVUNMA SANAYİİ

Peki, Türkiye'nin NATO'ya girdiği 1952'den itibaren "savunma sanayi" ABD ve NATO'ya havale edildiyse, 1985'te neden "Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme"ye ihtiyaç duyuldu

Çünkü 70'lerin ikinci yarısında ABDNATO'ya "bağımlı" olduğunuzda ne olduğu görüldü! ABD Kıbrıs Barış Harekâtı dolayısıyla Türkiye'ye askeri ambargo uyguladı, yedek parça vermedi, mühimmat vermedi, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni zaafa uğrattı.