İtibar

Bu köşe benim değil, kamunun. O nedenle bu köşede "ben" yokum, "kişisel meselelerim" yok, "siz" varsınız, "kamusal" meseleler var.

Dünkü bir haber, üzerine Erdoğan'ın "Türkiye çok değişti" açıklaması ve bir de "kişisel meselemin", aslında herkesi ilgilendiren bir genel mesele olarak yaşandığını öğrenmem, bugün bu köşede bir "istisna" yapmamı sağladı.

Önce o haberlerle başlayayım:

ESKİ TÜRKİYE-YENİ TÜRKİYE

İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi: "Türkiye çok değişti, çok gelişti. Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. Kişi başı milli gelir 17 bin dolara yaklaştı." (Cumhuriyet, 17.10.2025).

Erdoğan bu propagandayı çok sık yapıyor; kendisinden önce ile kendi dönemi arasında sürekli bir büyük değişim olduğunu iddia ediyor. Öyle ki bu bazen "ambulansı bile Türkiye'ye AKP iktidarının getirdiği", bazen de yarım yüzyıl önce açılmış bir üniversiteyi, bir havalimanını dahi kendilerinin açtığı gerçeküstücülüğüne kadar uzanabiliyor.

İktidar, bunu bir "siyaset yapma" tarzı olarak sık sık uyguluyor. ünkü Erdoğan, bakan damadının ifadesiyle, "Şuradan aya dört şeritli yol yapacağını iddia etse bile inanacak bir tabanı var" ne yazık ki.

MÜDÜR, ARABASI, İTİBARI

Özgür Cebe'nin haberiydi. Diyarbakır İl Sağlık müdürü, Ankara'da Sağlık Bakanlığı'nda yapılacak bir toplantı için Diyarbakır'dan Ankara'ya uçakla gitmişti.

Ancak müdür makam arabası ve şoförünü önden Ankara'ya göndermişti. Beş gün boyunca Ankara'da makam arabasını kullandı. Sonra Diyarbakır'a yine uçakla döndü. Şoför ve makam arabası da geldiği gibi yine karayoluyla Diyarbakır'a döndü. (Sözcü, 17.10.2025)

Sorsanız "devletin itibarı" diyecekler! Nasılsa iktidarda "Devletin itibarından tasarruf olmaz" anlayışı var!

Bu haberden hareketle, "kişisel" olmadığını üzülerek gördüğüm ve Türkiye'nin pek çok devlet hastanesinde yaşandığını gelen mesajlardan öğrendiğim o "kamu meselesine" geçebiliriz.

SAĞLIK SİSTEMİNİ DE BOZDULAR

Geçen hafta annemin bir ay önceden günü verilmiş ameliyatı için Adana'daydım. Ameliyat günü 9 Ekim'di ve 7 Ekim sabahı annem kayıt işlemleri için hastaneye gittiğinde öğrendi: Ameliyatı yapılamayacaktı, çünkü gerekli ameliyat malzemesi yoktu!

Araştırdık, doğruydu. ukurova Devlet Hastanesi, malzeme eksikliği nedeniyle, hayati olanlar hariç, ameliyatları durdurmuştu! Hastane görevlileri, yeni ameliyat günü de veremiyordu, belirsiz bir tarih beklenecekti. Tarih, devletin medikal şirketlerlerle anlaşmasına bağlıydı.

Seyhan Devlet Hastanesi'nde ameliyat yaptırabilir miyiz diye soruşturduk, aynı durum orada da geçerliydi. Devlet ile medikal şirketler arasında fiyat anlaşmazlığı varmış, anlaşma yapılamamış.