İsrail devleti içindeki çatışma

Hamas'ın 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu, İsrail devleti içinde sert bir çatışmaya neden olmuş durumda.

Çünkü İsrail devleti, 7 Ekim'i kendisi açısından bir büyük başarısızlık günü olarak görüyor. Son olarak İsrail Başbakanı Netanyahu, 7 Ekim'i "İsrail tarihinin kara günü" ve "fiyasko" olarak niteledi (cumhuriyet.com.tr, 25.10.2023).

Öncesinde farklı kesimlerden de çeşitli tonlarda başarısızlık saptamaları var; birkaç örnek anımsatalım: Eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Eran Etzion, Aksa Tufanı'nı "İsrail'e stratejik ve tarihi düzeyde acı bir darbe" olarak değerlendirdi (yenisafak.com, 7.10.2023). Haaretz gazetesi "İsrail'in savunma doktrininin yenilmez olduğu düşüncesi çöktü" diye yorumladı (haber.sol.org.tr, 7.10.2023). İsrail Askeri İstihbarat Şefi Aharon Haliva, "Hamas'ın saldırısı konusunda uyarıda bulunmakta başarısız olduklarını" söyledi (AA, 17.10.2023). ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Martin Indyk, "İsrail kibri yüzünden Hamas'a gafil avlandı" dedi (harici.com.tr, 8.10.2023).

NETANYAHU 'İSTİHBARATI FEDA' TAKTİĞI

İsrail devleti içinde daha şimdiden bu başarısızlığın faturasının kime ve nasıl kesileceğinin çatışması başlamış durumda. Kuşkusuz siyasi sorumluluğu nedeniyle, sorumluların en başında Netanyahu var. Nitekim kamuoyu, 7 Ekim'den bugüne kadar yapılan çeşitli tarihlerdeki kamuoyu araştırmalarında birbirine yakın sonuçlarla onu suçluyor. İsrail halkının yüzde 80'inden fazlası 7 Ekim'den Netanyahu'yu sorumlu tutarken yüzde 50'den fazlası da istifasını istiyor.

Netanyahu ise bu tablo karşısında ikili bir oyunla paçasını kurtarmaya çalışıyor. Öncelikle tüm sorumluluğu istihbarata yıkmaya çalışarak konumunu sağlama almaya çalıştı ama oradan bir sonuç çıkmadı; tersine kendi kabinesi içinden bile suçlandı.

Netanyahu bunun üzerine yeni bir taktik denemeye başladı. Ulusa seslenen Netanyahu şöyle dedi: "7 Ekim tarihimizde kara bir gündü. Güney sınırında yaşananları en ince ayrıntısına kadar araştıracağız. Bu fiyasko sonuna kadar araştırılacak. Ben de dahil olmak üzere herkes bu fiyaskoyla ilgili cevap vermek zorunda kalacak ama tüm bunlar ancak savaştan sonra gerçekleşecek" (cumhuriyet.com.tr, 25.10.2023).

Netanyahu'nun bu açıklaması iki anlama geliyordu: 1) "Ben hesap verirsem, ordu ve istihbarat da hesap verir" mesajıyla, toplu hesaptan topluca kurtulmayı öneriyor.