Cumhurbaşkanının hakaret özgürlüğü

Bu köşede Türkiye'nin çıkarlarını gözeterek ağırlıkla dış politika yazıyorum. Türkiye'nin ABD, Çin, Rusya, AB gibi büyük ülkelerle ilişkisinin nasıl olması gerektiğini inceliyorum. Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada itibarını artıracak politikaları tartışıyorum.Ancak bugün hiç içimden gelmiyor...Zira biz Türkiye'nin dış dünyadaki itibarını yükseltebilmek, siyasi ağırlığını artırabilmek için kafa patlatıp kalem oynatırken içeride ulusça itibarımız saldırı altında...İKTİDARIN GEZİ YALANLARISon 20 yılda "kendilerinden olmayan" vatandaşlara neler demediler ki... Liste yapmaya kalksam, köşe yetmez.Son olarak Erdoğan, Gezi'nin yıldönümü nedeniyle Gezicileri hedef aldığı dünkü grup konuşmasında, Gezicilere "s.rtük" dedi!Bir cumhurbaşkanının vatandaşlarına terörist demesini, zillet demesini yaşadık gördük ama "s.rtük" sözü ilk oldu.Ülkemizin düşürüldüğü seviye açısından vahim...Gezi'nin 9. yıldönümüne gelirsek...İktidarın Gezi'de iki büyük yalanı vardı:Birincisi Gezicilerin Dolmabahçe Camisi'nde içki içtiğinin propagandasını yaptılar.İkincisi ise deri pantolonlu Gezicilerin Kabataş'ta yanında çocuğu da olan türbanlı bir kadına saldırdığını, topluca üstüne işediklerini iddia ettiler. Öyle uçuk kaçık bir öyküydü ki inandırıcı olabilmek için görüntüsü olduğunu iddia ettiler. Hatta kimi utanmaz gazeteci meslektaşlarımız görüntüyü izlediklerini bile söylediler. Bazıları sonradan utanıp, olmayan görüntüyü izlemediğini itiraf etti gerçi...Dolmabahçe Camisi'nde içki içildiği de yalandı tabi. Hatta Dolmabahçe Camisi müezzini Fuat Yıldırım şöyle demek zorunda kaldı: "Ben din adamıyım, yalan söyleyemem, camide içki içildiğini görmedim."Sonra o müezzinin başına sürgünler, baskılar geldi...SARAY'IN GENİŞLETTİĞİ 'KENDİNE' HAK9 yıllık yalan olmasına rağmen, Erdoğan dünkü grup konuşmasında yine "Camide içki içtiler" propagandasına sarıldı. Dahası, "Bunlar terörist, bunlar çürük, bunlar s.rtük" dedi.Aynı saatlerde İletişim Başkanı Fahrettin