Avrasya güvenlik mimarisi

Türkiye'nin güvenliği Avrupa güvenlik mimarisinin mi yoksa Avrasya güvenlik mimarisinin mi içinde olmalıdır Bu soru, önümüzdeki dönemin en temel sorusudur.

Çok kutuplu dünya inşası, ABD ile AB'nin ilişkilerindeki yeni dönem, Asya'nın yükselişi gibi etkenler, bu sorunun yanıtını daha yakıcı hale getiriyor.

RUSYA'YI HEDEF ALAN STRATEJİLERİN AÇMAZI

Rusya'nın yeri konusu, coğrafyamızın son iki yüzyıldaki en önemli sorunlarından biri olmuştur. 19. yüzyılın başındaNapolyonFransa'sının, 20. yüzyılın ortalarına doğruHitlerAlmanya'sının Rusya'yı hedef alan genişleme stratejileri büyük yıkım yarattı. SSCB'nin dağılması sonrasında ABD'nin NATO'yu Doğu Avrupa'da Rusya'ya doğru genişletme stratejisi de benzer niteliktedir.

30 yıldır süren bu genişleme, en sonunda Rusya'nınçevrelemeyi yarma harekâtıyla başka bir boyut kazandı.ABD'nin şimdi Ukrayna'da barış aramak zorunda kalmasının bir nedeni de bunun sürdürülemezliği.

Konu, daha önce bu köşede incelediğimiz gibiABD'nin Rusya-Çin ortaklığını zayıflatma stratejik amacınıda içeriyor ama Avrupa'yla ilişkisine olumsuz yansıma potansiyeli de taşıyor. Son tahlilde"nasıl bir güvenlik mimarisi"sorusunun yanıtına dayanıyor elbette.

TÜRKİYE İÇİN TUZAK

Biden dönemi ABD'si, Avrupa ile Rusya arasına yeni bir demir perde inşa ederek Ukrayna'da "uzun savaş" stratejisiyle Moskova'yı batısından ve güneyinden geri çekilmeye zorlamayı esas almıştı, tutmadı. Trump dönemi, şimdilik bu stratejiyi değiştirme iradesini ortaya koyuyor, sürdürüp sürdüremeyeceği hâlâ kesin değil.

Avrupa, bu belirsizlik nedeniyle "Avrupa güvenlik mimarisi" için yeni bir savunma yol haritası hazırlıyor. Bunun Türkiye'ye fırsatlar doğurduğunu düşünen iktidarın, güvenlik katkısı sunarak AB üyeliğini zorlamaya çalıştığını daha önce incelemiştik.

Risk şuydu: Avrupa güvenlik mimarisi, tehdidin Rusya olmasına göre bir savunma planı hazırlıyor. Bu, haliyle Ankara'yı Moskova'yla karşı karşıya getiren bir durum.

Nitekim İngiltere "güvenlik koalisyonu" adı altında Türkiye de dahil Ukrayna'ya asker göndermeyi tasarlıyor; Fransa Savunma Bakanı Lecornu, "Avrupa'nın savunması Karadeniz'deki güç dengesi dikkate alınmadan düşünülemez" diyor; Polonya Başbakanı Tusk, "Ankara, Avrupa'nın güvenlik çabalarına katılım yollarını nasıl artırabilir, Türkiye ziyaretimde bunu masaya yatıracağız" diyerek Ankara'ya geliyor; Almanya Başbakanı Scholz Türkiye'yi 20-21 Mart'ta yapılacak AB liderleri zirvesine davet ediyor...

TEK KITA, TEK GÜVENLİK

Görüleceği üzere Türkiye'nin "Avrupa güvenlik mimarisine" katkı koyması demek, Avrupa adına Rusya'yla karşı karşıya gelmesi demektir.