AKP'nin Yunanistan karnesi

AKP iktidarının ilk ayları: Batı'da "Erdoğan Yunanistan'la sorunları çözerse, TSK üzerinde hâkimiyet kurar" tezi işleniyordu. Erdoğan yönetimi de bu teze uygun hareket ediyordu: 2004'te Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, New York'ta yaptığı açıklamada, Yunanistan'la karşılıklı askeri tatbikatları iptal ettiklerini açıklıyordu (AA, 21.09.2004). 2005'te Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Eğitim müfredatımızı değiştirdik, aynı şeyi Yunanistan'dan bekliyoruz" diyordu (Zaman, 30 Ocak 2005). Yunanistan ise fırsattan yararlanıp Ege'deki bazı adaları işgal etmeye başlıyordu. Buna dikkat çekenlere AKP'liler ekranlardan özetle şu yanıtları veriyordu: "İki keçinin otladığı kayalık için Yunanistan'la savaş mı çıkaralım! Bırakın bu düşmanlıkları!" JESTLEŞME DÖNEMİ Yıl 2010. Erdoğan Atina'yı ziyaret etti. Gazeteciler Erdoğan'a, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Fener Rum Patriği Bartholomeos'u "Ekümenik" olarak tanımlamasının kendisini rahatsız edip etmediğini sordular. Yanıtı şöyle oldu: "Hayır. Ecdadımızı rahatsız etmemiş, beni de rahatsız etmiyor." (Hürriyet, 15.5.2010). Erdoğan bir Yunan gazetecinin Ege'deki uçuşlarla ilgili sorusuna şu yanıtı verdi: "Radar üssünde görevli bir teknisyen gibi çalışıyorsunuz. Her gün kaç uçak kalktı onu takip ediyorsunuz. Gazeteciler olarak ortalığı germeyin." (Milliyet, 15.5.2010). Erdoğan Atina'da Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasından askeri harcamaların karşılıklı azaltılmasına kadar pek çok vaatte bulunmuştu. Öyle ki AKP'nin Gümülcine doğumlu milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, tabloyu şöyle özetliyordu: "Restleşme dönemi bitti, jestleşme dönemi başladı" (Zaman, 15.5.2010). AKP tablodan o kadar memnundu ki neredeyse geride bir tek Türk ordusunun Ege'de Yunanistan'la "it dalaşı" yapması rahatsızlığı kalmıştı. Ondan kurtulmak isteyen AKP'nin bulduğu formül şuydu: "İt dalaşının sonunu getirebilecek adım atıldı, Türkiye ilk kez Yunanistan'ı haziran ayındaki Anadolu Kartalı Tatbikatı'na davet etti." (Vatan, 21.12.2010) ADALARIN SORULMASINI ÖNLEDİ Bunlar yaşanırken Yunanistan hem Ege'de ada işgal etmeyi hem de adaları silahlandırmayı artırmaya başladı (Atina geçmişte de silahlandırma çabasına soyunmuş ancak örneğin Ecevit'in hamlesiyle Karamanlis geri adım atmak zorunda kalmıştı). AKP ise bu konuda uyarı yapanları "savaş çığırtkanlığı" ile suçlamayı sürdürüyordu. Bu meseleyi en yakından takip eden isim Emekli Albay Ümit Yalım'dı. E. Milli Savunma Bakanlığı Genel