Abramoviç'in rolü, Kalın'ın pozisyonu

Başından beri "Ukrayna sonuç, NATO'nun genişlemesi neden" demiştik. Rusya, Ukrayna'nın NATO üyesi yapılmamasını, tarafsız statüde kalmasını istiyordu. Bunun için ABD'ye güvenlik anlaşması taslağı da sundu. Ancak kabul edilmedi ve Rusya bunu, bu kez silahla yapma yoluna gitti.RUSYA ŞARTLARINI KABUL ETTİRİYORİstanbul'daki Ukrayna-Rusya müzakereleri, Moskova'nın bu şartlarını artık Kiev'e kabul ettirdiğini ortaya koyuyor. Nitekim Zelenski NATO'yu yanında bulamayınca, daha ilk günden itibaren "NATO üyeliği artık hayal" demeye başlamıştı. Moskova şimdi Ukrayna'nın tarafsızlık statüsünü anayasasına işletmeye zorluyor. Kiev ise bunu hem referanduma ama hem de garantörlerin garantisine bağlamaya çalışıyor. Bu garantörlük meselesini açacağız ancak müzakerede kabul ettirilen diğer konuları da sıralayalım:İstanbul müzakerelerine göre Ukrayna; 1) herhangi bir askeri bloka üye olmayacak, 2) hiçbir tarafla askeri işbirliği yapmayacak, 3) yabancı askerleri topraklarında bulundurmayacak, 4) nükleer silahsız ülke olacak. Karşılığında da Rusya, Ukrayna'nın AB üyesi olmasına karşı çıkmayacak. Bu şartların karşılıklı kabul edildiği anlaşılıyor.Ukrayna diğer yandan Kırım ile Donbas konularının güvenlik garantilerinin dışında kalmasını kabul ediyor ama konuyla ilgili müzakerelerinin sürmesini talep ediyor. Bu elbette Zelenski yönetiminin "kabul durumunu" içeriye anlatması için zaman kazanma çabası olarak da yorumlanabilir.GARANTÖRLÜK SORUNUTürkiye'yi de asıl ilgilendiren konu ise Ukrayna'nın kabul ettiği Rus şartlarına karşı 8-9 ülkeden garantörlük istemesidir. Ukrayna heyetinin sıraladığı garantörler şunlar: BMGK'nin dört üyesi olarak ABD, Çin, İngiltere ve Fransa ile Kanada, Almanya, Polonya, İsrail ve Türkiye...Ukrayna, tıpkı NATO'nun 5. şartı gibi bir bağlayıcılık istiyor ve bir saldırı karşısında garantör ülkelerin askeri destek garantisi vermesini masaya sürüyor. Aslında bakarsanız konunun hassasiyeti, muhatabın Rusya'dan önce bu 8-9 ülkenin olmasını gerektiriyor. Zira bu garantörlüğe Ankara dışında henüz gönüllü olan da yok. Kaldı ki iktidarın gönüllülüğü de yetmez; konunun içeriği TBMM kararını, hatta referandumu bile gerektirecek durumda çünkü...Sorunlar şunlar: Birincisi, bu adı geçen 8-9 ülke, bir saldırı karşılığında Ukrayna'da askeri destek güvencesi verebilecek mi Verebilecek olsaydı, 24 Şubat'tan bu yana zaten veremez miydi İkincisi, bu 8-9 ülke tek tek mi garantör olacak, yoksa kolektif garantörlük mü olacak Bağlayıcılığı ne olacak Örneğin tek tek garantörlük durumunda, diğerlerinin savaşa dahil olmaktan vazgeçmesi halince, garantörlüğü uygulamaya soyunan ülkenin yalnız kalma riski var. Üçüncüsü, Ukrayna'ya garantörlük, Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerini şimdiden bozmayacak mıKısacası görünen