ABD 'dostluğunun' maliyeti

Türkiye'de planlı yazı yazmak ne mümkün!

Önceki yazımı, "in'in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'ne yaptığımız geziyle ilgili izlenimlerime devam edeceğim" diye bitirmiştim. in'den döner dönmez, CHP'ye polis ablukası nedeniyle, kendimi Tele1'de 5 saatlik canlı yayında buldum.

İsrail'in Katar'da Hamas'ı vurması, ABD'nin Venezüella'ya saldırmaya hazırlanması başta birçok önemli dış konu da var. O nedenle hepsini birden yorumlamaya çalışacağım.

ABD-İSRAİL TUZAĞI

İsrail, Katar'da Hamas heyetini vurdu. Ama asıl büyük alçaklık, ABD-İsrail işbirliğiyle kurulan tuzaktı!

Trump'ın son ateşkes önerisini konuşmak üzere Hamas Siyasi Bürosu yetkilileri Katar'ın başkenti Doha'ya davet ediliyor. Haberli İsrail, Doha'da Hamas yöneticilerini vuruyor. ABD ise Katar savunmasını engelleyerek İsrail'in saldırısını kolaylaştırıyor.

Böylece ABD ve İsrail ikilisi, dünyanın görüp görebileceği en ahlaksız, en alçak ikilisi konumuna iyice yerleşmiş oluyor!

PATRİOT'LA SAVUNMA OLMAZ

Bu alçaklığın bizi ilgilendiren kısmı ise şu:

Biliyorsunuz, ABD'nin Katar-Doha'daki askeri varlığı oldukça büyük. Patriot füze savunma sistemleri de var, uçaklar da binlerce asker de...

Ama İsrail'in bu saldırısı sırasında hiçbiri Katar topraklarını savunmadı, tersine Katar'ın savunma yapabilmesini önledi. Benzer durumu ABD'nin her an her "müttefiki" yaşayabilir.

Örneğin Türkiye parasıyla Patriot almış olsa, ABD, istemediği takdirde onların harekete geçmesi mümkün değil. İşte S-400 bu nedenle önemliydi. Dahası, ilk ihale iptal edilmese ve in'in füze savunma sistemi alınmış olsaydı, teknoloji transferi de alınmış olacaktı. Böylece Türkiye kendi savunma sistemini daha kolay yoldan yapabilecekti. ünkü son tahlilde Türkiye'nin en iyi savunması, ulusal savunma sistemleriyle yapılabilir.

Gerçi Kissinger'in 1968'de Nixon'un başkan seçilmesinin ardından, ülkesi ABD'nin Vietnam'daki rolüne dair bir göndermeydi şu sözü ama çok şey anlatır: "ABD'nin düşmanı olmak tehlikeli olabilir ama dostu olmak ölümcüldür."

ABD'NİN VENEZÜELLA YALANI

İşte "dostluğunun" maliyeti böylesine yüksek olan ABD, şimdilerde çok önemli bir isimlendirme değişikliğine gitti. Trump yönetimi Savunma Bakanlığı'nın ismini Savaş Bakanlığı diye değiştirdi. Elbette ABD açısından Savaş Bakanlığı, Savunma Bakanlığı'na göre daha gerçekçi ama en doğrusu "Saldırı Bakanlığı"dır!

Emperyalist ABD, bugünlerde Venezüella'ya saldırı hazırlığında. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bölgeye gönderilen ABD deniz piyadelerine şöyle seslendi: "Karayipler'e eğitime değil, cephe hattına gidiyorsunuz."

Emperyalist ABD'nin Venezüella'ya saldırı gerekçesi ise sözde uyuşturucuyla mücadele!