Mehmet Ali Güller

Cumhuriyet

ABD'nin 15 Mayıs'ta gördüğü tablo

2023 seçiminin propaganda eksenlerinden biri de Amerikancılık. İktidarın bazı isimleri muhalefeti Batıcılıkla, muhalefetin bazı isimleri de iktidarı Putincilikle suçluyor.Peki ABD, cumhurbaşkanı adaylarını bu açıdan nasıl görüyor ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, bu sorunun yanıtını anlamamızı sağlayacak bazı değerlendirmeler yapıyor (

ABD'nin S-400 teklifinin şifreleri

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı: "ABD, S-400'leri Ukrayna'ya gönderir misiniz dedi, biz olmaz dedik" (Habertürk, 7.5.2023).Çavuşoğlu'nun seçime bir hafta kala açıkladığı bu teklif üç temel soruna işaret ediyor:1. ABD, Türkiye'yi savaşa bulaştırma peşindeABD'nin teklifi, kimi kesimler açısından Türk-Amerikan ilişkilerinin önemli bir sorun

NATO'nun genişlemesi, savaşın genişlemesidir

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü NATO, adının ve 14 maddelik kuruluş sözleşmesinin işaret ettiği üzere Kuzey Atlantik'in iki yakasını, Kuzey Amerika ile Avrupa'yı ilgilendirir. ABD NATO'yu genişletme stratejisini Rusya'ya karşı uygularken, genişlemenin Avrupa sınırlarında olduğunu savunarak bunu müttefiklerine kabul ettirebiliyordu. Ancak ABD artık

Sullivan'ın itirafı: Neoliberalizm yenildi

Son Davos'ta da görüldü ki "en zenginler", kazandıklarının bir bölümünden vazgeçmedikleri takdirde, sistemin başlarına yıkılacağının endişesini duyuyorlar. En zengin 205 milyarder, Davos'a çağrı yaparak "Bizi vergilendirin" demişti özetle.Aslında Trump dönemi, sistemin yıkılmakta olduğunu görenlerin çözüm arayışıydı. Gümrük tarifelerinin yükseltilm

Batı Asya'nın en büyük projesi

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İskenderun merkezli gemi inşa sanayi" vaadi çok önemli. Çünkü konunun, iyi ele alınırsa Çin'le işbirliğinden Suriye'yle normalleşmeye, Doğu Akdeniz'de avantaj elde etmekten denizcilikte atılım yapmaya kadar birçok yönü var.Konu, bir "gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisi" olarak, elbette beni de sevin

Kılıçdaroğlu'nun Moskova'ya mesajının anlamı

Batı'daki soru şu: Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığında Türkiye, yeniden Atlantik'e çapalanır mıRusya'daki soru şu: İktidar değişikliği, Türkiye'nin Rusya'ya karşı izlediği siyasetlerde kapsamlı değişikliğe yol açar mıBaştan görüşümü belirteyim: Türkiye'de bir iktidar değişikliği dış politikada köklü bir değişikliğe neden olmaz. İki nedenle: 1) Tür

Tarikat öldürür

Kenya'da, Paul Mackenzie Nthenge isimli bir tarikat lideri, yüzlerce müridini ölüme gönderdi.Olay, 15 Nisan günü bulunan dört cesedin açlıktan öldüğünün anlaşılmasıyla patlak verdi. Dört ceset de bir tarikatın üyesiydi.Bunun üzerine gözaltına alınan tarikat lideri ve Good News International Kilisesi'nin papazı Paul Mackenzie Nthenge'nin, müritlerin

Devrimci Meclis

14 Mayıs seçimi, bir bakıma "tek adam rejimi" mi, yoksa "parlamenter sisteme dönüş" mü oylamasıdır. Nitekim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı inşası süreci boyunca, siyasal çalışmasının merkezine bunu koydu; Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönüşü muhalefetin temel hedefiydi.Nitekim bu hedefin gerçekleşebilmesi için de mi

Erdoğan, emperyalizm, neoliberalizm ve NATO

Türkiye'nin siyasal İslamcılarının ABD emperyalizmiyle işbirliğini perdelemek üzere kullandığı üç tür "okun adresini değiştirme" kurnazlığı vardır:1) Okun ucuna "Haçlı Batı karşıtlığını" koyarlar: Böylece tabanlarının gazını alırlar. Olur da "Batı karşıtlığı tamam ama ya bu kullandığınız Batı arabaları vb." diyen olursa da "Mücadelede eşitlik sağla

Esad kazandı, hepsi kaybetti

ABD'nin Şam Büyükelçisi William Roebuck'a ait WikiLeaks sızıntıları da sonradan ortaya koydu ki daha 2006 yılında Esad hükümetinin nasıl devrilebileceği tartışılmıştı. Suriye'de etnik ve mehzepsel karşıtlıklar kullanılacak, Esad devrilecek ve Suriye parçalanacaktı.2011 yılında Atlantik cephesi Suriye'de yönetimi devirmek hedefiyle saldırıya geçtiği