Seçim, ekonomi, döviz

Malum, tüm seçimlerin ekonomi üzerine bir yükü olduğu aşikardır. Bu yükler de bazen popülist politikaların, bazen de dedikodu kanalının yoğun çalışması üzerinden oluverir. Bazen de her ikisi. 2024 Yerel seçimlerinde kanaatimce dedikodu kanalı daha yoğun çalışmaktadır. Daha geçen 8 Mart gecesi uluslararası derecelendirme kuruluşlarından Fitch Türkiye'nin notunu arttırdı. Öncelikle şunu yinelemekte fayda görüyorum; not indirimleri ve artışlarının ekonomi kadar politik saikler ile yapıldığı, ileriye dönük bazen tahmin, bazen de temenni (çokça temenni) içerdiği, bazen gerçeklikten uzak olarak sistemin sopası olarak kullanıldığına çokça şahit olduk. Bu nedenle nasıl ki Cumhurbaşkanımız "Dünya beşten büyüktür" ifadesini icat ederek dünyanın aklına mıh gibi çaktı ve BM'nin işlevsizliğini karşı çıkılamaz şekilde tüm dünyaya kabul ettirdi, kredi derecelendirme kuruluşları da aynı hikâye! BM ne kadar adil, şeffaf, iş görürse uluslararası derecelendirme kuruluşları da o kadar iş görüyor desek gerisini siz anlarsınız. Ancak neticede uluslararası risk algısını onların notları belirliyor. Yani ekonomide yazdığınız başarılar onların verdiği notlar ile kabul görüyor ve faydaya yani finansal maliyetin düşmesine, yatırımcıların gelmesine neden oluyor. Gezi parkı olaylarından sonra düşürülen notların üzerinden 12 yıl sonra gelen not artışının ABD ile aramızın nispeten düzelmesi; NATO genişleme sürecine onay vermemiz, F16 anlaşmalarının ardından gelmesi tesadüf olamaz. Bunlarla beraber Türkiye'nin notunun neden yükseltildiği, yani gerekçeleri nelerdi irdelenmesi gerekir kanaatindeyim. Zira bu bilgiler seçim sonrası karşımıza çıkacak manzaraya dair bilgiler sunabilir. Yerel seçimlerin etkisini "Orta Derece'de" öneme sahip diye ifade ederken Mart 2024 yerel seçimlerinden çıkacak sonucun politika değişikliğine yol açmayacağı beklentisinde. Rezervlerin görece azalmasına neden olarak; vadesi dolan kur korumalı mevduattan doğan talep ve dış ödemelerde mevsimsellikten kaynaklanan artış ile seçim belirsizliğini göstermiş. Daha güçlü politikalar ile enflasyon beklentilerinin hafiflediğini ve dış likidite risklerinin azaldığını dikkate almış. Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerdeki artış, kur korumalı mevduattaki miktarsal azalma ve azalan cari açık not artışı için yüksek etkili unsurlar olarak belirtilmiş. 2024 yılsonu enflasyonunu yüzde 40 olarak beklerken, Fitch, temel senaryosunu sıkı para politikası duruşunun güçlendirilmiş harcama ve gelir politikasına sahip bir maliye politikası ile 2025 yılında yüzde 29'luk bir enflasyon oranı üzerine kurmuş. Deprem'in kamu maliyesi üzerindeki etkisinin üzerinde durup açıkta en büyük kalem olduğu vurgulanmış. Deprem inşa maliyetleri hariç tutulduğunda