Ukrayna ateşi Türkiye'ye de sıçrar mı

Rus yazar Anton Çehov'un meşhur oyun kuralını bilirsiniz.Eğer birinci perde açıldığında duvarda bir tüfek asılı duruyorsa ya da oyunculardan birisinin belinde tabanca görülüyorsa, o tüfek patlamalı, o tabanca kullanılmalı, yoksa seyirci şaşırır.Birinci perdede hem duvarda asılı olan tüfeği, hem de beldeki tabancayı herkes gördü.Dileyelim filmin sonu şaşırtıcı olsun.Karda kışta yollarda kalan İstanbullular dâhil, yakından izleyemeyenler için ABD Başkanı Joe Biden'ın son açıklamasından sizleri haberdar edeyim:"Rusya, Ukrayna'nın tamamı ya da bunun biraz daha azını işgal etme kararı alırsa, bunun devasa sonuçları olacaktır."Mefhum-u muhalifinden bakıldığında bu ifadeler, Biden'ın gaf olarak yansıyan, sonradan kendisinin de düzelttiği ilk açıklamasının yani Rusya'nın Ukrayna'nın küçük bir bölümüne girmesi halinde bunu sorun yapmayacakları şeklinde anlaşılan ilk sözlerinin teyidi anlamına geliyor.Acaba perde arkasında bir pazarlık yapıldı da Biden bunun sonuçlarını mı 'ağzından kaçırıyor'Yoksa her iki senaryonun da muhtemel sonuçlarına dair bir değerlendirmeden mi ibaret bu sözlerDiğer taraftan meselenin Ukrayna'nın 'küçük bir bölümünün' işgalinden ibaret olmadığını, olmayacağını düşündürten gelişmeler de yaşanıyor."Ukrayna krizi dediğimiz şey aslında bir Karadeniz meselesidir" tezini güçlendirecek bir başka haber daha var:Rusya Savunma Bakanlığı'nın, "20'den fazla savaş gemisinin askeri tatbikat için Karadeniz'e girdiğini" duyurması haberi.Hemen altını çizelim, böyle bir haber, Türkiye dâhil Karadeniz'e komşu olan bütün ülkeleri çok yakından ilgilendirir.DÖRT BİR TARAFTA JEOPOLİTİK KIRILMALAR YAŞANIYORHatırlamak gerekirse, Kovid-19 pandemisi dünyaya yayılmadan önce de, çeşitli mahfillerde İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası sistemin çatırdamaya başladığına dair ciddi tartışmalar yapılıyordu.2008 ekonomik krizini, 1929 kriziyle eşleştirerek yorumlayanlar, 2008 sonrasında yaşananlarla birlikte Dünya'nın, 193538 arası döneme benzer bir döneme girdiği tezini savunmaya başlamışlardı.-Avrupa'da yükselen ırkçılık ve neo-ulusalcı hareketlerin büyümesi,-Bunun bir sonucu olarak İngiltere'nin Brexit'le AB'den ayrılması,-Yine bunun bir sonucu olarak ABD'de Trump'ın iktidara gelip ülkesinin Avrupa ve Uzakdoğu'ya dönük 'güvenlik garantilerini' ciddi ciddi sorgulaması,-Fransa'da Macron yönetiminin NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemesi,-Rusya'nın, Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde Çekoslovakya'yı herkesin çaresiz bakışları arasında işgal etmesine benzetilecek şekilde 2014'te Kırım'a girip ilhak etmesi,-Uzakdoğu'da Kuzey Kore'nin füze demeleri ve Japon-Çin geriliminin artması.Bu türden gelişmeleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan uluslararası sistemin çatırdamaya başladığı, taşınamadığı ve Dünya'nın gidişatının İkinci Dünya Savaşı öncesine benzemeye başladığı yönündeki yorumlarla