Ego savaşları

'Resmi Yarışma'nın (Competencia oficial) açılış sahnesinde multimilyoner Humberto Suarez'in (Jose Luis Gomez) nasıl ve neden film yapmaya karar verdiğini öğrendiğimizde, aklımıza işin mutfağına hiç girmemiş birinin sinema tecrübesi üzerine eğlenceli bir komedi geliyor. Suarez'in festivallerin yükselen yönetmenlerinden eksantrik Lola Cuevas (Penelope Cruz) ile ilk randevusu da bu izlenimi güçlendiriyor. Bir yanda kibirli sanatçı, diğer yanda deneyimsiz ve heveskar yapımcı duruyor. İkisi karşı karşıya geldiğinde 'İşte ideal çatışma ortamı!' diye geçiriyoruz içimizden. Ne var ki, 'Resmi Yarışma'nın hikâyesi çok başka bir yerden ilerliyor. Öncelikle, filmin büyük bölümü sette değil, senaryo okuma provaları aşamasında geçiyor. Yapımcı Suarez, okuma provalarıyla birlikte yardımcı karakter konumuna geçerken, Lola'nın yönettiği 'Rekabet' adlı filmin iki başrol oyuncusu, Ivan Torres (Oscar Martinez ) ve Felix Rivero (Antonio Banderas) tüm ağırlıklarıyla çıkıyorlar sahneye. Filmin sonuna kadar da 'sahne'den hiç inmiyorlar. En kestirme yoldan söylersek, 'Resmi Yarışma' öncelikle üç karakterin ego savaşları üzerine İlk okuma provası, gelecekte olacakların açık bir işareti gibi... Lola, canlandıracakları karakterler hakkında ne düşündüklerini sorduğunda metot oyuncusu Ivan Torres kapsamlı bir yanıt verirken; Felix Rivero henüz hiçbir şey düşünmediğini çünkü rolüne hazırlanmaya gerek görmediğini, metni okurken ne hissederse öyle oynayacağını söylüyor. Bunun üzerine Torres, hemen iğneleyici ve eleştirel bir yorum getiriyor. Lola, provalar boyunca sık sık takınacağı 'poker yüzü' ile yani ifadesiz şekilde dinliyor konuşmaları. Bir sanat filmi yönetmeni olarak içten içe Ivan Torres'i desteklediğini düşünüyoruz. Ama çok değil, birkaç dakika sonra Ivan'ı karşısına alarak öyle bir ego şovu yapıyor ki Lola'nın daha ilk andan yönetmen olarak ağırlığını koyduğunu, daha doğrusu 'sopasını gösterdiği'ni anlıyoruz. Hedef olarak Ivan'ı seçmesi kuşkusuz tesadüf değil. 'Rolüne nasıl hazırlanırsan hazırlan, ne kadar büyük oyuncu olursan ol, umurumda değil. Önemli olan benim söylediğim gibi oynaman' demek istediği öylesine belli ki, Ivan bile alttan almak zorunda kalıyor. İlk bakışta, Lola'nın oyuncu seçimi aşamasında doğru karar verdiğini, iki oyuncu arasındaki gerilimin kaçınılmazlığını öngördüğünü ve bunu filmin lehine çevirmek istediğini düşünebilirsiniz. Sonuçta, yapımcısı Suarez'le konuşurlarken, iki erkek kardeşin ömür boyu süren rekabeti üzerine bir roman uyarlaması çekeceğini öğreniyoruz. Dolayısıyla, Lola'nın böylesi bir rekabeti inandırıcı kılmak için tarzı ve imajı ile birbirine taban tabana zıt iki oyuncuyu seçmesi, belirli bir mantığa oturuyor. Ama okuma provaları ilerledikçe oyuncular arasında yükselen gerilimin filmin lehine olmayacağı belirginleşiyor. Daha şaşırtıcı olansa, Lola'nın yönetmen olarak onların arasını yumuşatmak yerine ego savaşında üçüncü odak olmayı tercih etmesi... Öyle ki, bazı noktalarda, Ivan ve Felix'in en azından duygusal olarak ona karşı birleşmek zorunda kaldığını dahi görüyoruz. Onlarla aşırı derecede gereksiz bir rekabete girdiği öpüşme sahnesini veya okuma provasına vinç ile kaya getirdiği günü unutmamak gerek. Her iki oyuncunun provaya ödülleriyle gelmesini istediğinde yaptıkları ise 'Burada kimsenin egosu benden büyük olamaz' anlamına geliyor. Gerçi hikâyenin inandırıcılık dozu biraz zayıflıyor ama sahnenin tümü akılda kalıcı bir imgeye, hatta bir modern sanat gösterisine dönüşüyor. Aslına bakarsanız, içlerinden biri bile normal olsa, egosunu kontrol edebilse olaylar kontrolden çıkmayacak. Ama üçü de belirli bir noktadan sonra açıktan açığa birbirlerine psikolojik savaş ilan ediyorlar. Gerçi Lola yönetmen olarak hep hedefine yönelik hareket ediyor. Hiç beklenmedik hareketleriyle iki erkeği de etkilemeyi ve onları kontrol etmesini biliyor. Ivan, Felix ve Lola'nın okuma provalarında yaptıklarını görünce, ilk başta prestij arayışlarını gülümsemeyle karşıladığımız Suarez'in 'geleceğe kalan işlere imza atmak ve ismini öldükten sonra da yaşatmak' şeklinde özetlenebilecek arzusu bize naif geliyor artık İzlemek istediği tek okuma provasını Lola'nın nasıl burnundan getirdiğini ve onu çıkmak zorunda bıraktığını da bir yere not etmek gerek. Ivan ve Felix arasındaki ego savaşı ise gerçekten sert geçiyor. Felix'in popülerliği, star konumu, uluslararası şöhreti ve festivallerden aldığı ödüllere karşılık Ivan, tiyatro kökenli saygın bir oyuncu. Üstelik aralarında sınıf farkı da var. Felix varlıklı biriyken, Ivan'ın orta halli bir hayatı olması, aralarındaki çelişkileri derinleştiren bir başka mesele İkisi de en baştan itibaren alttan almıyor. Oysa böylesi savaşlarda asıl güçlü olan egosuna söz geçirmesini ve alttan almasını bilen değil midir Egosuna söz geçiremeyen insan itici ve rahatsız edici görünür. Ama burada her ikisinde de 'ezilme' veya altta kalma korkusu var. Çünkü mesleki geçmişlerini belirleyen daha derin bir rekabetin içindeler. Ivan, mesleğinde geldiği ustalık noktasına ve sahip olduğu prestije rağmen popüler kültüre karşı içten içe büyük öfke besliyor. Felix, kazandığı onca paraya, ödüle ve seyircilerin sevgisine rağmen kendisini hep küçümseyen Ivan gibi elitistlere olan öfkesini bastıramıyor. 'Resmi Yarışma',