2021'in en iyi filmleri

Türkiye'de sinema salonları için 2021'in 2020'den daha iyi geçtiğini düşünebilirsiniz. Neden düşünmeyelim ki Sonuçta, salonlar temmuz başından beri açık. Üstelik gösterime giren film sayısı daha fazla. Pandeminin başlamasıyla birlikte vizyona girmesi ertelenen birçok büyük bütçeli Hollywood filminin seyirciyle buluştuğunu da hesaba kattığımızda, her şeyin önceki yıldan daha iyi olduğunu varsaymamız mümkün. Ama Boxoffice Türkiye'deki verilere baktığımızda, sayılar tam tersini söylüyor. 52 hafta üzerinden yaptığımız karşılaştırmada, 2020 hem seyirci sayısı hem gişe hasılatı açısından 2021'den daha iyi sonuçlara sahip. 2020'de sinema salonlarında 17 milyon 415 bini aşkın bilet satılırken, 2021'de bu sayı 12 milyon 448 binde kalmış durumda 5 milyonluk farkın nedeni, 2020 yılında pandemi başlamadan önceki iki buçuk aylık sürede Türkiye'deki sinema salonlarının 'normal' bir dönem geçirmesi Yani, 2020 yılının nerdeyse sadece iki buçuk aylık seyirci ve hasılat performansıyla dahi 2021'i yakalayıp geçmesi Bu veriler Türkiye'deki sinema salonları için işlerin hâlâ çok yolunda gitmediğinin bir göstergesi olarak okunabilir. Öte yandan, 2020'de pandemi sonrasındaki dokuz buçuk aylık sürede yaşananlardan sonra geçtiğimiz altı ayın verilerinin umut verici olduğu kesin. Sinemaların açılmasıyla gösterime giren 'Hızlı ve Öfkeli 9'un 959 bin seyirciyi geçmesi dahi, sektörün derin bir nefes almasına yol açmıştı. Pandeminin sinema işletmeciliği üzerinde ağır hasar bıraktığı ülkelerden biriydi Türkiye İşte bu yüzden son 6 ayda gelen 12 milyonu aşkın seyirci, sektörün geleceğe dönük normalleşme umutlarını artırdı. Özellikle 'Örümcek-Adam: Evden Uzakta'nın 1 milyon barajını geçen ilk film olmasının ardından 1 milyon 849 bin 954 seyirciye ulaşması tüm sektöre moral oldu. Bulaşıcılık konusunda çok tehlikeli bir virüs olan Omicron varyantına rağmen Türkiye'deki sinema işletmecileri önümüzdeki yıla umutla bakıyor. HES kodu ve aşı kartı gibi uygulamalar, sinema salonlarını birçok mekâna göre daha güvenli hale getiriyor. Hiç beklenmedik gelişmeler olmadığı sürece 2022'nin 2021 ve 2020'den daha iyi geçeceğini tahmin edebiliriz. Ama 2018'de 68 milyonu, 2019'da ise 58 milyonu geçen bilet sayılarına ulaşmak açıkçası kolay değil. 2022'de yanıtı en çok merak edilen soru ise yerli filmlerin gişelerde göstereceği performans. Kuşkusuz birçok yerli film gösterime girdi 2021'de. Ama büyük bütçeli iddialı yapımların sayısı çok değildi. Sektörün özellikle yaz ve sonbahar aylarında 'Bekle ve gör' politikası uyguladığını gördük. Yapımcılar için her şeyin normale dönmesi kuşkusuz çok kolay olmayacak. Birçok yapımcı, oyuncu, yazar, yönetmen ve oyuncu, son birkaç yılı 'dijital' için filmler, diziler çekerek veya projeler geliştirerek geçirdi. Abonelerine çevrimiçi hizmet veren dijital servislerin giderek büyümesi ve yatırım açısından risksiz olması, birçok sinemacıyı nerdeyse tümüyle bu alana yöneltmiş durumda. Sinema salonlarında yaşanan sorunlar tümüyle ortadan kalksa dahi dijital pazara yönelik dizi ve film üretiminin önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğini tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok. Özetle 2021'deki bu eğilim devam ederse Türkiye'deki sinema salonları 1990'lar ve 1980'lerde olduğu gibi büyük oranda yabancı film dağıtımcılarının egemenliği altına girebilir. Gişe verileri dışında baktığımızda, film kalitesi açısından kötü bir yıl değildi. Son 6 ayda sadece büyük bütçeli Hollywood 'blockbuster'ları değil, pandemi nedeniyle gösterimi ertelenen birçok nitelikli film vizyona girdi ama gişelerde beklenenin çok altında ilgi gördüler. Pandeminin artçı şoklarını atlatamayan dağıtımcıların bir kısmı ekonomik nedenlerle tanıtım bütçelerini kıstılar; birçok nitelikli filme basın gösterisi yapmadılar. Öyle ki bu filmlerin varlığından sadece sinema salonlarının programını yakından takip edenler haberdar olabildiler. Eskiden sosyal medyada yazıp çizen sinefillerin gündemi ile vizyon filmleri arasında güçlü bir bağ vardı. 2021'de