İnsanlarla karşılaşırken İslâm hakkındaki bilginiz sağlamsa hiç endişe etmeyin.
Kim nerede ne konuşursa konuşsun, makam ve mevkii ne olursa olsun, İslâm hakkında genel hatlarıyla bilginiz var ise onların soruları ne kadar yeni olursa olsun, cevabı orada içinize düşecektir. Rabbim bunu size lütfedecektir.
Gerçi "Küfür Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" isimli konferans kitapçığımda açıkladığım gibi çağdaş kâfirlerin ürettiği inkâr mantığı ve söylenenlerin, geçmişte Ad'ın, Semud'un, Firavun'un, Nemrut'un, Ebu Cehil'in söylediklerini Kur'an-ı Kerim'den örnekler vererek açıklamıştım.
Kur'an'ın içeriğini çok iyi bilmemiz gerekir.
Oturduğunuz yerde, "Hiçbir şey hatırlamıyorum, baktım şöyle zihnime bomboş, arkadaş" demeyin. Hani imtihandan önce kendinizi yokluyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Yahu arkadaş o kadar çalıştım zihnimde hiçbir şey kalmamış, beynim bomboş" dediğin hayat memat meselesi. Bu halde imtihana girersiniz, sorular önünüze geliyor ve iyi çalışmışsanız başlıyorsunuz çözmeye.
Aslında sizde o bilgi var ama bunu sorularla karşı karşıya geldiğinizde hatırlıyorsunuz.
İslâm'ı tebliğ meselesinde de, "Yahu hocam ben bir şey bilemiyorum, bir şey diyemiyorum, mahcup olmaktansa karşılaşmamak iyidir" yerine, hiç değilse Kur'an ve sünnet hakkında birkaç kitabı okuduktan sonra, şöyle genel bir bilgi edindikten sonra çekinmemeli.
Şundan dolayı çekinmeyin. Peygamber Efendimizin karşısındaki Ebu Cehil kadar güçlü bir küfür mantığına sahip bir kimse yok.
Mehmet Akif Ersoy merhum kadar bilgimiz mantığımız yok ama Akif'in karşısındaki Tevfik Fikret kadar güçlü bir kâfir de günümüzde yok.
Şu anda Türkiye'deki kâfirlerin tekmili bir araya gelseler kâfirlikte Tevfik Fikret kadar olamazlar. Onun için kâfirden ve küfürden korkmayın.
Adamlar uyanıklık yapıyor. "Ateistim" diyor, "Gâvurum" demiyor.
"Gâvurum" derse, çevrenin bakışından rahatsız olacak. Onun için "Ateistim" der.
"Homoseksüelim" diyor. "İbneyim" demiyor. Adam dese ki "İbneyim" mahallesindeki bakkal ekmek vermez ona, dükkânından içeriye sokmaz onu. "İbne adam çık dışarı çık gelme benim yanıma" der. Ama "Homoseksüelim" deyince, "Ha namussuzluk gibi bir şey diyor" ama ibnelikle ilgi kuramıyor hiç. Onun için adam dinime karşıyım demiyor, "Teokratik devlet nizamına karşıyım" diyor.
Çünkü İslâm'a karşıyım dese, birçok seçmeni oy vermeyecek adama.
Sevenleri, "Valla bu adam batılı bir şeye, teokratik bir şeye karşıymış dine karşı değil ki canım, teokrasiye karşıymış" deyiveriyor.
Öncelikle yabancı kelimeler seçiyorlar.
Kendisinin ateist olduğunu yazan bir yazar, köşesinde, "Akşam apartmanımızın kapıcısı İhsan efendi, "Teessüf ederim, dayandığımız, güvendiğimiz bir Allah (C.C.) vardı. O'nu da inkâr mı ediyorsun" demiş. Ve "Üzüldüm" demiş.
Şimdi toprağın altında hesap veren yazar da, ikinci gün tekrar yazdı. Kapıcı "Üzüldüm" diyor, dünkü yazımdan dolayı. "Yazmasam daha iyi idi" diyor. "İnanmıyorum ama onların inancına saygı göstermem gerekirdi" diyor,
"Onun da insana bir huzur sağlayacağına inanırım" diyor. Ve böyle bir mantık ortaya koyuyor.
Bu insanlar ne söyleyeceklerini bilemeyecek kadar deli divaneler.
Ebu Cehil'in kendine göre bir mantığı var. Mantığını, kâfirliğin mantığını geliştirmiş.
Bunlarda o da yok. "Ateistim"" diyor o kadar. Aslında inanıyor. Bir şeye inanıyor, yani kendine inanıyor hiç değilse ilahsız değiller.
Ayet-i kerimede:
أَرَأَي'تَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَن'تَ تَكُونُ عَلَي'هِ وَكِيلًا
"Hevasını ilah edineni gördün mü Onun üzerine sen mi vekil olacaksın
أَم' تَح'سَبُ أَنَّ أَك'ثَرَهُم' يَس'مَعُونَ أَو' يَع'قِلُونَ إِن' هُم' إِلَّا كَال'أَن'عَامِ بَل' هُم' أَضَلُّ سَبِيلًا