Kur'an'la Konuşanlar (9) Harici Mantığına Ayetlerle Karşılık Vermek

İkrime b. Ammar der ki: "Bana, Ebu Zümeyl, Abdullah b. Abbas'tan bu konuda kendine şöyle dediğini anlattı: - Hariciler yurtlarında (Nehrevan'da) altı bin kişilik bir orduyla toplandığı zaman ben Hz. Ali'ye, "Ya Emiral-Mü'minin, öğle namazını acele etmeyip de öğle sıcağı geçene kadar tehir etsen. Belki şu heriflerle bir daha konuşsam. Çünkü ben onların sana isyanından korku içindeyim" dedi. Sonra İbni Abbas (r.a.) çok güzel iki kat elbise giydi. Zaten kendisi gayet güzel bir zat idi. İbni Abbas der ki: Kalkıp bu adamların yanına geldim. Beni görünce "Merhaba İbni Abbas, bu elbise ne böyle!" dediler. "Bu elbise güzel diye mi böyle alaycı şekilde soruyorsunuz. Ben Peygamber'in üzerinde elbiselerin en güzelini gördüm" deyip sonra onlara: "De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı temiz, hoş ziynet ve rızklardan bir kısmını haram kılan kimdir" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenlerindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlarındır." Bilenler için ayetlerimizi böylece açıklıyoruz." (A'raf Sûresi, ayet 732) ayetini okudum. Onlar da, "Seni buraya hangi hizmet getirdi" dediler. pushfn('ads'); Ben de; "Ben size müminlerin emiri Ali'nin ve Peygamber'in arkadaşlarının yanından geliyorum. Onun ashabından aranızda hiç kimse görmüyorum. Geldim ki onların söylediklerini size aktarayım, sizin görüşlerinizi de onlara ulaştırayım. Siz Peygamber'in hem amca oğlu olan hem de damadı olan bir zattan neyin intikamını alıyorsunuz" dedim. Onlar birbirine bakıp sonra, "İbni Abbas'la konuşmayın, zira Allah (c.c.) bu gibiler hakkında: " Doğrusu onlar hasım bir toplumdurlar." buyuruyor. (Zuhruf, ayet 4358) dediler. İçlerinden biri, "Peygamber'in amca oğlu ile konuşmamıza bir engel yok" dedi. Onlar da: Biz Ali'den, üç özellik sebebiyle intikam alacağız. Birincisi, Ali, Allah'ın dininde insanın hakemliğini kabul etti. İnsanların Allah'ın hükmünde ne müdahalesi var ki. İkincisi: Ali, Şamlılarla hem harp etmeyi helal sayıp çarpıştı, ama onları ne esir alıyor ne de kalan mallarını ganimet sayıyor. Eğer onlarla savaşmak helal ise esir alınıp köle yapılması da helaldir. Yoksa esareti haram olanla harp de olmaz. pushfn('ads'); Üçüncüsü de: Hakem vesikasından "müminlerin emiri" kelimesini sildirdi. Ali, müminlerin emiri değilse müşriklerin emiridir" dediler. Ben de, "Başka itiraz noktanız var mı" dedim. "Bu yeter!" dediler. Ben de: - Peki, ben size Allah'ın kitabı ve Peygamber'in sünnetinden bunların cevabını bulup çıkarırsam siz fikrinizden dönüp cemaate katılacak mısınız" dedim, onlar da, "Dönmemize ne engel olur" dediler. Ben de onlara: 1- Sizin onun "Allah'ın dininde hakem tayin ettiği" ithamınıza gelelim. Ben Allah'ın kitabında Allah'ın, "Ey iman edenler, ihramlı iken avı öldürmeyin. Sizden biri bilerek avı öldürse cezası; sizden iki adil kişinin hükmüyle, öldürdüğü avın dengi bir hayvanı Kâ'be'de kurban olarak kesmek veya fakirleri doyurmak veya buna denk oruç tutmaktır. Bu, yaptığının cezasını tatmak içindir. Geçmişte olanları Allah afvetti. Kim geçmişe dönerse Allah ondan intikamını alır. Allah güçlüdür, intikam sahibidir." (Maide Sûresi, ayet 595) buyurduğunu görüyordum. Buradaki hüküm hacda avlanan bir tavşan ve benzeri irilikteki hayvanların kıymeti dört dirhemlik bir şey hakkında bile Allah bu konuda hüküm verme yetkisini insana bırakıyor. Dilese bu konuda istediği hakem gibi hakem tayin ederdi. Hem Allah: "Eğer aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Eğer aralarını sulh etmeyi isterlerse, Allah aralarında başarı kılar. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir.