Günahların da Röntgeni Çekilir Bir Gün

Bir gün gelir, açıktan ve gizlice işlediğimiz günahların da röntgeni çekilir. Önemli makamlara gelmek isteyenlerden, sağlık raporu istendiği gibi, gelecek zamanlarda suç röntgeni de istenebilir. Yalan söylememiş, haram yememişlik raporu da istenebilir. Mesela, milletvekili adaylarından Yüksek Seçim Kurulu, bir gün dilekçeyle beraber "gönül temizliği"nin grafiğini de isterse Olur mu, onun da röntgeni çekilebilir mi Hazreti Adem'den bugüne kadar aslında kayda geçmeyen röntgeni biz hepimiz çekiyoruz. Bazı insanların simasından içini anlamak kesin olmamakla beraber isabet edildiği de çok olur. Hani bazı temiz bir hayat yaşayan insanlar için "yüzü nurlu" dediğimiz gibi, bazıları için de "yüzünde şeytan apalaşıyor" diyoruz. Gözlerin bize çok şey söylediğini de biliyoruz. Demek ki, yaptığımız iyilikler, iyi iz bırakıyor, kötülüklerimiz de yüz ve gözümüzde kötü görünüyor. pushfn('ads'); Gülün yüzünde bülbül şakır, Bataklıkta sivrisinek vızıldar. Şakıyan bülbülün sesini takip edersek güle kavuşuruz. Vızıltıyı izlersek bataklığa batarız. Zamanın, mekânın, helalin, haramın bizim üzerimizde etkisi vardır, yüzden ve gözden okunabilir. Âşık olanlarla nefret edenler, göz, söz ve gönülle yaparlar bunları. Bir ayet-i kerimeyi beraber okuyalım: Rabbimiz: "Sadakalarınızı, Allah yolunda hizmet eden, (hizmeti nedeniyle) yeryüzünde dolaşamayan, iffetinden, cahil kişinin zengin zannettiği fakirlere veriniz. Sen onları simalarından tanırsın. İnsanlardan ısrarla bir şey istemezler. Siz hayırdan neyi verirseniz muhakkak Allah onu bilir." (Bakara Sûresi ayet 2273, ayrıca Feth Sûresi ayet 29'u da oku) İffetli insanlar simalarından tanınırlarken, Münafıklar da yüz ve sözlerinden tanınabilir: "Dileseydik onları sana gösterirdik ve sen de simalarından onları tanırdın. Elbette sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah, amellerinizi biliyor." (Muhammed Sûresi ayet 4730) Bu ayet hem yalancı kâfir münafıkların dilinden yalan söylediklerinin anlaşılabileceğine işaret ederken, aynı zamanda simalarından yani yüz hatlarından da anlaşılabileceğine işaret eder. pushfn('ads'); Ağzımızdan çıkan sözlerin havada, gökte ve yerde etkisinin olduğunu Rabbimiz haber verir: (Hıristiyanlar), "Rahmân çocuk edindi" dediler. Yemin olsun ki çok kötü bir şey yaptınız. (Bu sözden) Neredeyse gökyüzü çatlayacak, yeryüzü yarılacak ve dağlar devrilecekti. Rahmân'a çocuk iddia ettiler diye. Çocuk edinmek Rahmân'a yaraşmaz. Göklerde ve yerde olan herkes Rahmân'a kul olarak gelecektir." Meryem Sûresi ayet 1988-93) Hazreti Aişe anamız, (Allah ondan razı olsun) bir gün yine analarımızdan biri için "şişko" dediğinde Sevgili Peygamberimiz ona: "Aişe, öyle bir kelime söyledin ki, eğer bu kelime, denize karışsaydı orayı bulandırırdı" buyurmuş. (Müslim, Sahih, K. Birr, Bab 24, Hadis 2595, Ebu Davud, K. Edeb, bab 40, hadis 2562) Bir gün havada pis bir koku etrafa dağıldığında Sevgili Peygamberimiz: "Münafıklardan bir insan topluluğu, Müslümanların gıybetini yapıyorlar. İşte bu rüzgâr onun için gönderildi" buyurmuş. (Ahmet, Müsned, Cabir bin Abdullah hadisi, Abd bin Humeyd, Müsned, hadis no 1028, Hılyetül Evliya 8128) Dikkat ediniz, gıybet, yalnız dillerimizi ve gönüllerimizi kirletmiyor, havamızı da kirletiyor. Havadaki gıybet kokusunu ölçecek alet henüz keşfedilmedi ama ileride keşfedilmeyeceğinin garantisi de yok. Ağzımızdan çıkan kelimelerin iyi, güzel, tatlı olanları havamızı da etkiler. Yalan, iftira, gıybet sözleri de havamızı da kirletir, kokutur. Basın ve politikacıların ağzından çıkan kelimelerle biz, birbirimize kötü gözlerle bakmaya başlıyoruz. Kötü kelimelerin bardaktaki suyunuzu etkilediğini de düşünün bundan sonra. Sarhoşluk veren içkilerin etkisi