"Cehennem ateşi daha sıcak"

Hristiyanken Müslüman olan, gelmiş geçmiş en büyük ağır sıklet boks şampiyonu ünvanını alan, eski adını Muhammet Ali olarak değiştiren merhum için internetten okuduğum bir hatıra dikkatimi çekti.

Yazdığına göre Muhammet Ali, sigara içmediği halde yanında hep çakmak taşırmış.

Nedeni sorulduğunda, "Bazen günaha meyledeceğim anda çakmağı çıkarıp parmağımın ucuna dokunduruyorum ve parmağım acıyınca hemen 'Cehennem ateşi bundan da yakıcı' deyip günahtan vazgeçiyorum" demiş.

Okuduğumu yazdım, doğruluğunu bilemem ama tarihimizde Kanuni'den Cumhuriyet'e kadar bütün kadı ve müftülerin masasında mutlaka olan Mülteka'l-Ebhur adlı kitabın yazarının İbrahim bin Muhammed el-Halebi (ö: 956-1549) adı meşhur olduğu gibi, aynı adamın ve kitabının bir adı da "Damat"tır.

Damat denmesinin sebebi, bir gece derslerine çalışırken kapının çalınması ve kapıda dünya güzeli bir kızın görülmesi.

Kızın, yolunu kaybettiğini, evlerine gidemediğini, kalacak yer aradığını, sokakta da yalnız o evin ışığının yandığı için kapıyı çaldığını anlatır.

Halebi, kızı eve alır, tek odalı evde kendi yatağını kıza verir ve dersine çalışmaya devam eder.

Halebi, arada bir mumu eline alır ve küçük parmağının altına tutar, sonra dersine başlar.

Biraz sonra tekrar mumu alır, ikinci parmağına tutar ve sabaha kadar on parmağına mumu tutar.

Sabah olunca kim olduğunu, nereye nasıl gideceğini sorar, kız da, "Gündüz olduğu için yolu bulurum" der ve çıkar gider.

Kız evine varınca babası Şeyhu'l-İslam Abdürrahim Efendi'nin gözleri aydınlanır ve kızına "Nerelerdeydin" dediğinde kız, yolunu kaybettiğini, bir çıkmaz sokakta ışığı yanan evin kapısını çaldığını, içerden çıkan delikanlının kendi yatağını ona verdiğini anlatır.

Bu arada delikanlının sabaha kadar on parmağını mumla yaktığını da anlatır kız.

Baba merak eder, delikanlının evine kızıyla giderler ve delikanlıyı bulurlar.

Sonra baba, parmaklarını neden yaktığını sorduğunda, "Nefsimle sabaha kadar mücadele ettim. Nefsim günaha girmeyi teşvik ederken ben de ona, 'Bu çakmağın ateşine dayanabilirsen günaha gir' dedim ve bu savaş, sabaha kadar devam etti" der.

Şeyhu'l-İslam, delikanlının ilmi seviyesini de mükemmel bulunca kızıyla delikanlıyı evlendirir ve ulema arasında "Damat" olarak bilinir.

Hikâyesini kaynağından görmedim.

Arap'ın en ünlü şairlerinden Lebid (r.a.), Sevgili Peygamberimiz'le görüşmek için yanına girer ve Müslüman olarak çıkar.