Biz, sizin hayatınızı cennete çevirmek istiyoruz

Bizim de cennet garantimiz yok.

Son nefesimizde imanla gitmek için çabalıyoruz.

Sizin de Müslüman olmanıza sebep olabilirsek günahlarımızın afvına sebep olur ümidiyle sizi de İslam'a davete son nefesimize ve son nefesinize kadar devam edeceğiz.

İnsanlık tarihi, bir peygamber olan Hazreti Adem aleyhisselamla başladı.

Nesep kardeşiyiz sizinle.

Allah'ın razı olduğu dinin İslam olduğunu Rabbimiz kendisi haber verdiğine göre, Hazreti Adem'den Hazreti Muhammed aleyhisselama kadar bütün peygamberler, Allah celle eclalühün peygamberi olduğuna göre bütün peygamberlerin ve onların ümmetlerinin yaptığı cami, mescit, ev bütün ibadet yerleri tarihin en eski tarihi yerleridir.

Yeryüzünde ilk yapılan evin Bekke/Mekke'deki ev olduğuna göre medeniyet tarihi peygamberle başlamış, peygamberlerle devam etmiş ve en son peygamberin bize tebliğ ettiği İslam dini de kıyamete kadar devam edecektir.

Her peygamberin karşısına tarih boyunca karşı gelenler olmuştur.

Hazreti Adem'in oğlu Kabil ile başlayan isyan hareketi Ad, Semud, Nemrud, Firavun, Ebu Cehillerle devam etmiş ve hâlâ Netanyahu, Trump, Şi ve benzerleriyle devam edip gidiyor.

Şeytan, düşman ve nefsimizle imtihanımız, kıyamete kadar devam edecektir.

Çin'de Mao, Doğu Türkistanlı kardeşlerimize dünyayı dar, hayatı cehenneme çevirebilir ama İslam'ın insanlara verdiği iman kuvveti ve direncini hiçbir güç bu güne kadar kıramamıştır.

Trump, Filistinlileri tehdit ederek, "Hayatınızı cehenneme çeviririm" diyormuş.

"Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!" (Mehmet Akif Ersoy)

لو جاءت الجهنم لنطفأها في صدورنا

هذا هو طريق الله، لا يمكننا الرجوع إلى الوراء، بل

نسير

Rabbimiz, biz Müslümanların kâfirlerin tehdidine karşı söyleyeceklerimizi öğretiyor:

قُل' لَن' يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَو'لَانَا وَعَلَى اللَّهِ فَل'يَتَوَكَّلِ ال'مُؤ'مِنُونَ

"De ki: 'Bize ancak, Allah'ın yazdığı isabet eder. O, bizim Mevla'mızdır. Müminler ancak Allah'a tevekkül etsinler.'

قُل' هَل' تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلَّا إِح'دَى ال'حُس'نَيَي'نِ وَنَح'نُ نَتَرَبَّصُ بِكُم' أَن' يُصِيبَكُمُ اللَّهُ بِعَذَابٍ مِن' عِن'دِهِ أَو' بِأَي'دِينَا فَتَرَبَّصُوا إِنَّا مَعَكُم' مُتَرَبِّصُونَ

De ki: Siz, bizim hakkımızda iki güzellikten (gazilik veya şehitlikten) başkasını gözetleyemezsiniz. Biz ise, Allah katından veya bizim ellerimizle bir azabın size isabet etmesini gözetliyoruz. Gözetleyin; biz de sizinle beraber gözetleyenlerdeniz." (Tevbe süresi ayet 9/51-52)

Acınası acımasız kâfirlerin tarafında mutlu ve zalim olmaktansa, Rabbin yolunda acı çekmek bize bal gibi gelir.

Acımasızların karşısında bizim acıları bala dönüştürmemiz, sabrımız ve direnişimize devamımız, bütün mazlumlara örnek olacaktır.

Ecel gelmeden ölünmez, takdir edilen engellenemez.

Bu can ve teni verenin huzuruna varacağız.

Müslüman, en değerli sermayesi olan canını, sahibine teslim ederken yıpranmış ve tahrip olmuş evinin altındaki hazineye ulaşmak için harap evini yıkan adam gibi tenine şehitlik rütbesini takar da gider.

Ahiret cehenneminin ateşinin daha şiddetli olduğunu bilir.

Kendisine dünyayı cehennem etmek isteyenleri de cehennem yolundan cennet yolu olan İslam'a dönmeleri için cehennem yolu üzerine tenini set yapar, bu kâfirlerin eceli gelmeden Müslüman olması için malının tamamını harcayabilir.