Kışkırtma siyaseti

İran-İsrail gerilimi henüz bitmedi. Her iki ülkenin de arkasındaki geniş cephe meseleyi derinleştiriyor. İsrail'in nasıl tepki vereceğine dair tartışmalar uzuyor.

Türk medyası bu süreçte sınıfta kaldı. Çok nitelikli İran ve İsrail uzmanlarımız olmasına rağmen pek az yayın organı bu uzmanlarımıza ulaştı. Sosyal medyada ise çoğunluk siyahbeyaz bir tutum sergiledi. Oysa yaşanan sürecin perde arkasında girift ilişkiler ve çıkarlar söz konusu.

Türk dışişleri ve istihbarat diplomasisi İran-İsrail gerilimini yatıştırmak için büyük gayret gösterdi.

Binyamin Netanyahu (Bibi) hükümetinin ABD'ye sırtını yaslayarak İran'a saldırma ihtimali korkutucu elbette. Beyaz Saray çevresinde yapılan analizler Başkan Biden'ın seçim öncesi genişleyecek bir çatışmaya sıcak bakmadığı yönünde.

İsrail'de mevcut iktidar kamuoyunu sakinleştirebilecek mi acaba Özellikle çatışmanın devam etmesi halinde huzursuzluğu artan İsrailli muhalifler tepkilerini nasıl gösterecekler merak konusu. Ancak rehinelerini sokakta bekleyen kalabalıklara rağmen Netanyahu'nun bir gece çılgınlık yapması mümkün.

İran-İsrail arasında yaşanacak gerilim Gazze sürecini de olumsuz etkileyecektir. İsrail, karartma uyguladığı bölgede savaşı bahane ederek daha seri saldırılar gerçekleştirebilir. 7 Ekim sonrası İsrail'in asıl hedefinin buradaki nüfusu Refah'a sıkıştırmak ve hatta Mısır'ı ikna ederek çölde sürgüne zorlamak niyetinde olduğu biliniyor.

İran'la yaşanan gerilim Hamas-İsrail görüşmelerini hangi boyutta etkileyecek merak konusu. Bu koşullarda görüşmelerden netice alınması pek olası görünmüyor.