Dünya gündeminde baş döndürücü gelişmeler var. ABD Başkanı Trump, Rusya ve Venezuela'yı sıkıştırırken İsrail bölgeyi kaosa sürükleyecek adımlar atıyor.
İktidarda kalmanın tek yolunun savaş olduğunu bilen Netanyahu, bölgesinde birçok ülkeyi rahatsız ediyor.
Katar'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail aslında ABD'yi hedef aldı dersek yanılmayız. ABD üslerinin bulunduğu Katar'a yapılan saldırı bölgede güven bunalımı yarattı.
Trump ilk başkanlığında radikal bir karar almıştı. ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararı Orta Doğu monarşilerini rahatsız etmişti. 2020 öncesi yaşanan bu süreçte bölge aktörleri tedirgin olmuştu. ABD'nin koruma kalkanının bu denli kırılgan olması özellikle Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinde "otonomi" arayışlarını artırmıştı.
Trump'ın ikinci başkanlığında bölgeye dair iki görüş öne çıkıyor: Birincisi Trump, İsrail'i kontrol edemiyor ikincisi İsrail'in çıkarları ABD çıkarlarına zarar veriyor.
Netanyahu iktidarının Hamas'ı bahane ederek bölgedeki ülkelerde attığı adımlar neticede bölge aktörleri ile ABD ilişkilerini zora sokuyor. İşte bu noktada Çin ve Rusya'nın bölgeye dair denklemi değiştirebilecek Hindistan açılımı karşımıza çıkıyor.
9-10 Eylül 2023 tarihinde G20 zirvesi Yeni Delhi'de yapılmış ve IMEC koridoru haritası paylaşılmıştı. Böylece Hint-İbrahim İttifakı somut bir perspektife bürünmüştü. Bu haritada Hindistan'dan BAE'ye uzanacak, ardından Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail'i geçerek Avrupa'ya bağlanacak koridorun kritik güzergâhı vurgulanıyordu. Hindistan'dan yüklenen malların İsrail ve Yunanistan limanları üzerinden Avrupa'ya daha hızlı gönderilmesi öngörülüyordu.
Ancak bu zirveden bir ay sonra 7 Ekim 2023'te Hamas, sıra dışı eylemiyle bütün gündemi değiştirmişti. Gazze'de olup bitenleri ilk günden beri bu köşede bu haritayla ilişkilendirdik ve sanırım yanılmadık.