İstanbul'un geleceği

Yerel seçimler ülkemizde genel seçimlerden daha da dinamik geçiyor. Muhtar adayları, belediye meclis üyeleri, belediye başkan adayları farklı toplumsal tabakaları yerinden oynatıyor.

Siyasete heves edenlerin ilk antrenmanlarını yaptığı alanlar sivil toplum kuruluşları, hemşeri dernekleri, spor kulüpleri. Doğrudan bir partinin gençlik kolları, kadın kolları, il ve ilçe yönetim kurulları daha da önemli bir giriş alanı.

Yerel seçim dinamikleri büyükşehirlerde farklı toplumsal kesimleri de sisteme dahil ediyor. Farklı şehirlerden göç eden kitleler ilçelerinde söz sahibi oluyorlar. İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin gibi şehirlerimiz göç-siyaset ilişkisini derinlemesine inceleyebileceğimiz alanlar.

İstanbul seçimlerinde 2019 ittifakını kurmak isteyen İmamoğlu, bu seçimi siyasi kariyerinde bir eşik olarak görüyor. Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 28 Mayıs 2023 seçimine giderken oy getirebilecek herkese sarılması gibi bir durum söz konusu. O günlerde K. Kılıçdaroğlu-Ümit Özdağ'la gizli bir protokol imzalamıştı. Bu protokolü Faik Öztrak ve Özgür Özel de biliyordu. Gizli protokolde Zafer Partisi'ne İçişleri Bakanlığı ve MİT gibi kritik koltukların verildiği daha sonra Ümit Özdağ tarafından itiraf edilmişti.

28 Mayıs 2023'e giderken HDP yani Yeşil Sol Parti'nin perdenin arkasında tutulması, koltuk pazarlığına dahil edilmemesi partinin tabanında travma yarattı. İllegal Kandil sözcülerinin Kılıçdaroğlu'na açıktan destek vermesi dikkatleri çekerken Kılıçdaroğlu'nun legal alandaki partiyi masaya oturtmayarak gizli görüşmeler yapması tepkilere sebep oldu. Seçime yaklaşırken Ümit Özdağ'ın ittifaka dahil edilmesi ise testiyi çatlattı.

Ekrem İmamoğlu bugünlerde eski HDP şimdiki DEM Parti'yle ifşa olmuş pazarlıklar yapıyor. İmamoğlu'nun CHP liderliği hayali bu seçimin sonucuna bağlı. Hayalini gerçekleştirmek için her şeyi mubah gören bu anlayışın 28 Mayıs seçimlerinde mağlubiyetine tanık olmuştuk.