Fenerbahçe; hafta sonunda sadece kendi kulüp tarihine değil, belki de Türk futbol tarihine geçecek bir Yüksek Divan Kurulu toplantısını geride bıraktı. Kavga gürültü olan birçok toplantı görmüştük de, tarafların birbirine bu denli 'bel altı girmelerine' ilk defa rastladık!
Eteklerinde taş bırakmadılar, "Sen bana böyle demedin mi, sen böyle yapmadın mı" türünden iddia ve itiraflar…Harareti ve hakareti bol bir gün oldu… Haliyle malzemesi de... Beş saate onlarca manşetlik hadise sığdırdılar… Sağ olsunlar!Hangi birini söyleyelim…Ama benim en çok kafama takılan ve merak ettiğim Sayın Aziz Yıldırım'ın "Söyleyeyim mi" diyerek ortaya bomba gibi bıraktığı "Bak, bana geldiğinde Mourinho için o söylediklerini anlattırma burada!" diyerek Sayın Ali Koç'u bir nevi tehdit etmesiydi!Acaba Yıldırım'ın dilinin ucuna gelip de söyleyemediği şey neydi Bu konuda bir iki sondaj yaptım ama madene ulaşamadım!Bir diğer konu hem kulübün hem de başkanın usulsüz imza beyannameleriyle ilgili başlattığı yasal süreç…Bu işin nerelere, kimlere dayanacağı merak konusu.NOTER MASRAFLARI KİMDENMesela bu konuda yaptığım sondaj çalışmasında edindiğim bilgiler, beyanname işinin büyük bir kısmının noter masraflarını iki üç ismin ödemiş olması. Büyük bir kısmı için camianın yakından tanıdığı T.Y. ve H.K. isimleri işaret ediliyorYine bu arada Üsküdar'daki (…) sayılı noter de usulsüz işlemlerin yoğunluğu konusunda dikkat çekiciymiş. Kaldı ki orayla ilgili de suç duyurusunda bulunulmuş.Sayın Ali Koç'un bu konuda "Bize karşı organize bir kötülük var" diyerek topa girmesi, bu işin ciddi olaylara gebe olduğunu gösteriyor.Yıldırım'dan Koç'a, Koç'tan Yıldırım'a…Yıldırım'dan Hamdi Akın'a…Koç'tan Hakan Bilal Kutlualp'e, ondan Koç'a…Günyüzü görmemiş geçmişe dönük ilk kez duyduğumuz aralarında yaşanmışlıklarla ilgili olaylar ve söylemler… Hani derler ya kavgada bile söylenmez diye… Birçoğu öyleydi. Kısacası bu Divan burada kalmaz!