"TEMİZLİĞE şöyle bir başlayayım" derken, sabah başlayan operasyon akşam "Yatakların altı da bakılsın" noktasına varır.
- Başlangıç silme, final seramik fırçalama.
SÜPÜRGE sesini bastırmak için açtığı müzik:
40 arabesk, 40 90'lar pop, 20 içindeki fırtına.
- "Sana mı kaldı silmek, kendime kendimeee..."
ÇAMAŞIR suyu kokusu eşittir: Temizlik değil, karakter.
- "Mis gibi kokuyor" cümlesiyle burnu yanan çocuk sayısı: 3
SİLME sırasında birine basılması hâlâ dünyada işlenen en büyük günahlardan biri olarak kabul edilir.
- "Orayı yeni sildim" cümlesiyle birçok aile ferdi sus payı almıştır.
CAM silerken aşağıdaki komşuya selam verir, ama içten içe:
- "Bu da sanki çok temiz, bize bakıyor."
TEMİZLİK sırasında evi karıştırır, temizlik bitince "Bu vazonun yeri hep burası mıydı" krizi yaşanır.
KENDİ evinde tüy görünce krize girer, başkasının evinde yere düşen kek parçasını gülümseyerek izler.
- "Bırak bırak, ben alırım" pasif-agresif temizlik uyarısıdır.
ELİNE bez aldı mı, gözüne görünmeyen toz tanesi bile radarına girer.
- NASA'nın bile keşfetmediği toz kolonileri onun gözünden kaçmaz.
"BU evi kim kirletiyor" diye iç geçirir... 4 O sırada mutfağı savaş alanına çevirmiş çocuğa bakıp bir bardak su içer.
CAM silerken başı döner ama bırakmaz.
- "Bir camdan da ben düşeyim ne olur!" demiş kadın sayısı çoktur ama hâlâ cam silinir.
YATAĞIN altından çıkan tek çorap, onun gözünde:
- "İşte bu yüzden kimseye güvenemem."
EV temizliği sonrası gelen misafir, ev sahibesi için özel bir sınavdır.
- "Ay oturma oraya, daha yeni süpürdüm!" (Ama bu cümle gülümseyerek söylenir, pasif-agresif protokol gereği.)
"MİS gibi olmuş" demelerini beklemez.
- Çünkü zaten "Ben olmasam bu ev çöker" düşüncesi vardır.
TEMİZLİK sonu ödülü:
- Ayakları uzatıp boş duvara bakarken içilen Türk kahvesi.
- "Yine ben olmasam..." İç sesiyle yudumlanır.