Sevgilinin ilk elini tutma azizliği
Yanlışlıkla çantayı tutmak:
Elini uzatırken sevgilinin elini tutacağım derken çantasını tutmak.
Elini terlemenin ihanetine uğramak:
Heyecandan elin ter içinde olur, tam tutacakken "Ay ne bu ıslaklık!" bakışıyla karşılaşmak.
Eli tutamayıp havayı yakalamak:
Elini uzatır ama sevgilinin eli bir anda başka bir hareket yapar; sen boşlukla kalırsın.
"Bu arada hava da güzel, değil mi" girişimi:
Tam elini tutacakken paniğe kapılıp, aşırı alakasız bir cümleyle ortamı bozmak.
Kendi ellerini tuta tuta yürümek:
"İlk adımı kim atacak" derken farkında olmadan kendi ellerini kenetlemek.
Sinema klasiği:
Sinemada yan yana otururken, yanlışlıkla patlamış mısır kasesini tutmaya devam etmek ve planı unutmak.
Aşırı strateji geliştirmek:
Yüzde 33 ihtimalle işe yarayan şu hareket:
"Üşüdün mü Hadi biraz elini tutayım ısınsın."
Takdir belgesi verir gibi tutmak:
Sevgilinin elini tutarken aşırı sıkıp ya da bırakacak gibi gevşek tutup komik bir denge yakalamak.
Telefon yerine eline uzanmak:
Telefonu uzanır gibi yapıp "Aa pardon, ben elini tuttum." bahanesiyle geçiştirmek.
Elini tuttuktan sonra ne yapacağını bilememek:
Tutmayı başardın ama şimdi "E ne yapıyoruz Böyle mi kalacağız" paniği başlar.
Yürürken senkronizasyon hatası:
Elini tutmak için adım atıyorsun ama sevgilin bir adım geri çekiliyor ve senin plan bozuluyor.
Kendi ellerini hazırlama provası:
Önce kendi ellerine bakıp "Hangi elimi tutsam daha iyi olur" diye düşünmek.
"Aa elim uyuşmuş, bir dakika!" paniği:
Tutmaya çalışırken elin uyuşmuş olduğunu fark edip durumu kurtarmaya çalışmak.
"Dur şu elimle değil, diğer elimle!" krizi:
Yanlış elle tutmaya kalkışıp, ardından strateji değiştirip diğer eline geçmek.
Elini tutmadan önce senaryoyu kafanda canlandırmak:
Aşırı hayal kurup her ihtimali hesapladıktan sonra tamamen alakasız bir şey yaşamak.
"Tuttum mu tutmadım mı" şüphesi: