Şarj yüzde 1 kaldığında başlayan modern kıyamet

Bir zamanlar insanlar cep telefonunu evde unuttuğunda "Neyse, dönerim alırım" derdi. Şimdi aynı olay yaşandığında kalp ritmi bozuluyor, terleme başlıyor, gözler kararıyor. Çünkü çağımızın en yeni korkusu:
Nomophobia.
Açılımı: No Mobile Phone Phobia.
Yani "Telefonum yanımda değilse ben kimim" sendromu.
Modern çağın panik atak tetikleyicisi:
Nomophobia, bir mesajı 30 saniye geç görüp "Acaba beni sildi mi" diye düşünmekle başlar.
Sonra bir bakarsın, Wi-Fi kesilince duvara bakarak varoluş sorgusuna geçmişsin.
Çünkü artık internet yoksa hayat yok.
Günümüzde nefes almanın üç şartı var:
Akciğer
Su
Şarj kablosu
Belirtiler Nomophobia'yı anlamanın kolay yolları vardır.
Aşağıdakilerden en az üçünü yaşıyorsan, geçmiş olsun:
Telefonunu evde unutup, işe 10 kilometre gittikten sonra geri dönüyorsan,
Şarjın yüzde 15'e düşünce ruhsal çöküntü yaşıyorsan,
Powerbank'in bitince "Allah'ım bir mucize yarat" diye dua ediyorsan,
Bildirim sesi duyunca Pavlov'un köpeği gibi refleks gösteriyorsan,
Ya da "Ekran sürem sadece 8 saatmiş" deyip bunu başarı sanıyorsan...
Nomophobia ailesine hoş geldin.
Klinik vaka:
"Telefonum Sessizdeydi, O yüzden dönmedim..." Araştırmalara göre insanlar günde ortalama 150 kez telefonuna bakıyor.
Ama yine de biri aradığında "Aa, görmemişim" diyebiliyor.
Çünkü bakmak başka, görmek başka.
Modern insan, gözünü ekrandan alamadığı için artık çevresindeki insanlara değil, yansımasına sohbet ediyor.
Gerçek diyaloglar bile artık şu şekilde:
- Bana baktın mı" - Ekrana mı" - Yok, bana." - Aa pardon, filtreli görünüyorsun sanmıştım."