"Enerjilerimiz uyuşmuyor." Bu cümlenin güzelliği, hiçbir şey söylemeden her şeyi söylemesinde. Ne bir suçlama, ne bir açıklama... Sadece titreşimsel bir uyuşmazlık. Artık ilişkiler fiziksel değil, frekanssal olarak bitiyor. İlişki gitti ama "auran kaldı."
"Kendimi bulmam lazım." Kendini bulacak kişi genelde zaten kendini kaybetmemiştir. Ama modern dünyada "Senden sıkıldım" demek kabalık, "Kendimi bulmam lazım" ise ruhsal bir aydınlanma. Bulunduğu yer: genelde Bali, Kopenhag veya story'de "sessizlik kampı".
"Terapiye başladım, senin bana iyi gelmediğini fark ettim." Terapistin adı bile henüz ezberlenmemiştir ama ayrılık kararı çoktan alınmıştır. Modern çağın yeni otoritesi artık "Annem öyle dedi" değil, "Terapistim öyle dedi."
"Sosyal medyada fazla aktifsin." Artık kıskançlık bile estetikleşti. Kimse "Kıskandım" demiyor; onun yerine "Paylaşım frekansın beni yoruyor" gibi cümlelerle entelektüel bir tat bırakılıyor. Modern ilişkilerde ihanet değil, "story yoğunluğu" sorun.
"Ben artık minimal yaşamak istiyorum." İlişki fazla yer kapladı. Kalp Marie Kondo'ya teslim edildi. Duygusal eşyalardan kurtulma vakti. "Seni seviyorum" bile artık fazla gürültülü bir cümle.
"Kendimi kapatıyorum." Kime, neye, neden Belli değil. Ama cevap gelmiyor, o kesin. Bir tür duygusal "uçak modu" hali. Ne tam ayrılık, ne de ilişki. Bir çeşit duygusal bekleme odası.
"Zodyak uyumumuz sıfır."

3