Asansörde biriyle yalnız kalınca... "Ya bu adam manyaksa" diye düşünür ama kendi de korkutucu bakmasın diye gülümseyerek 17. kata kadar diş sıkar.
Köpek havlayınca rotayı değiştirir.
"Ben zaten bu sokaktan geçmeyecektim. Şu duvarın üzerinden dolanayım, oradan da bahçeye girerim, sonra çitlerden atlarım..."
Aniden öksüren birini görünce... Maskeyi takar, kolonya döker, dua eder. "Şimdi değil Tanrım, şimdi değil!"
Karanlık odada tişört askısını insana benzetir.
"Yemin ederim bu sabah orada yoktu... Kesin biri var!"
Filmde gerilim müziği çalmaya başlarsa gözlerini kapatır.
Ama yine izlemek ister, parmak aralığından... Göz kapaklı sinema deneyimi.
Gelen numara tanıdık değilse açmaz.
"Ya borçsa, ya da daha kötüsü... Sosyal bir sorumluluk projesiyse"
Birine sinirlense de WhatsApp'tan 'nokta' atar.
Çünkü açık açık kavga etmek tehlikelidir. Ama nokta her şeyi anlatır (!)
"Bir şey söyleyeceğim ama kızma" Giriş cümlesi bile panik butonu. Söyleyeceği şey:
"Masan biraz dağınık..."
Kavga eden çift görünce kulaklık takar.
Müzik açık değil, ama takmış gibi yapar. Çünkü bu dramaya karışmak istemez.
Sahilde yürürken denizanası görürse... 200 metre geriden plaja döner, ama hâlâ "denizle aram çok iyidir" der.
Kırmızı ışıkta beklerken yanındaki arabayla göz göze gelmemeye çalışır.
Çünkü bakarsa kavga çıkar sanır. O yüzden gözünü diktiği yer: Silecek lastiği.
Garsona yanlış sipariş geldiğinde... "Neyse bu da olur." der ama içinden yedi sülaleye trip yollanır.
Gece yürüyüşünde biri arkasından geliyorsa... 10 adım sonra bir anda "Haa telefon çalıyo gibi yaptım" der, dönüp arkaya bakar: Emekli teyze.
Birisi "Gel bir şey