Karşılıksız aşk
Sabır konusunda level atlamak:
Bir mesaj atsın diye saatlerce bekleyip sonra "Belki telefonun şarjı bitmiştir" diye kendini avutmak.
Stalk yeteneklerini geliştirmek:
FBI bile bu kadar detaylı araştırma yapmaz, sen artık onun çocukluk fotoğraflarını bile bulmuşsun.
Kendi kendine trip atmayı öğrenmek:
"Dün hikâyemi gördü ama hâlâ yazmadı. Tamam, bundan sonra ben de umursamıyorum!" (Umursuyor).
Başkasıyla mutlu olduğunu görünce zoraki gülümsemek:
"Aaa ne güzel... çok yakışıyorsunuz... haha... ha..." (Gözler dolu, içten içe slow şarkılar çalıyor).
İç sesinle derin sohbetler yapmak:
"Acaba neden beni sevmiyor" "Belki de çok iyiyimdir, fazla iyiyimdir, o yüzden..."
Platonik aşkına alınacak hediyeyi, doğum gününden önce unutmuş gibi yapmak:
Ama içten içe 3 aydır hangi hediyeyi alacağını planlıyorsun.
Başkasıyla konuşurken yanlışlıkla onun adını söylemek:
"Aa pardon ya, hep aklımdasın yani şey, aklım karıştı."
Onun espri anlayışına zorla adapte olmak:
Adam kuru mizah yapıyor ama sen gülmek için çenenin çıkmasını göze alıyorsun.
Şarkılara gereğinden fazla anlam yüklemek:
Normalde eğlenceli bir şarkıyı bile dram havasında dinleyip "Bu bizim şarkımız olabilirdi" diye iç çekmek.
Yanından geçerken nefes almayı unutmak:
"Acaba şu an çok mu derin nefes alıyorum Burnumun sesi duyuluyor mu"
Karşılıksız aşkın verdiği meditasyon gücü:
O başkasına gülümserken sen derin nefes alıp "Bunu da atlatırız" diyorsun.
Onunla ilgili her küçük